Logo

Hukuk Genel Kurulu2013/1-1761 E. 2013/1588 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin direnme kararının Hukuk Genel Kurulunca bozulmasına karşı yapılan karar düzeltme talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: 6217 sayılı Kanun'un 30. maddesi ile 6100 sayılı HMK'ya eklenen "Geçici Madde 3" atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesinde sayılan karar düzeltme sebeplerinden hiçbirinin bulunmadığı gözetilerek karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Demirci Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ:06.06.2012

NUMARASI:2012/100 E., 2012/171 K.

Taraflar arasındaki davadan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla; Demirci Asliye Hukuk Mahkemesi’nden verilen 06.06.2012 gün ve 2012/100 E., 2012/171 K. sayılı kararın bozulmasını, kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'ndan çıkan 03.07.2013 gün ve 2013/1–77 E., 2013/1007 K. sayılı ilamın, karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; Hukuk Genel Kurulu'nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre, 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmadığından, karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 4/b–1 maddeleri gereğince takdiren (218) TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, Harçlar Kanunu uyarınca 50,45 TL karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 15.11.2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Dava, Borçlar Kanunu’nun 18 ve 01.04.1974 tarih ½ sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme kararından kaynaklanan muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı miras payı oranında tapu iptali tescil olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.

Davacılar, murisin sağ kalan kızlarıdır. Davalı ise miras bırakanın birlikte ikamet ettiği tek erkek evladıdır. Dava konusu taşınmaz Demirci ilçe merkezinde S.Caddesine cepheli yan yana .ada ..ve .. nolu parsellerdir. Bu parseller üzerinde zemin katta dükkan üst katta ikametgaha elverişli mesken bulunmaktadır. Tarafların miras bırakanı dava konusu çok kıymetli olan bu taşınmazlarını aynı akitle tapuda davalı oğluna ölünceye kadar bakma koşuluyla devretmiştir. Tarafların miras bırakan sağlığında bakım borçlusuna karşı herhangi bir dava açmamıştır. Ancak, miras bırakanın ölümünden sonra diğer mirasçıların söz konusu akdin muvazaalı olduğundan bahisle böyle bir dava açmasına engel olan herhangi bir yasa hükmü bulunmamaktadır.

Somut olayda, 1. Hukuk Dairesinin bozma kararında belirtilen ölçütlere göre, “ …miras bırakanın sözleşmeyi yapmaktan haklı ve makul bir nedenin bulunup bulunmadığı, bakım borçlusu ve diğer mirasçılarla ilişkileri, murisin yaşı, sağlık durumu, temlik edilen malın tüm mamelekine oranı gibi olgulardan yararlanılması zorunludur…” bu ölçütlere göre muris, söz konusu sözleşmeyi yaptığı tarihte 77 yaşındadır. Sağlık durumu iyidir. Ancak, ömrünün son iki yılında felçli olmuştur. Felçli olduğu dönemde davacı kızları ile davalı oğlu ikişer aylık dönemler halinde miras bırakana bakmışlardır. Murisin sosyal güvenlik kurumlarından aldığı bir aylığı yoktur. M.hastalandığında sigortalı olan davacı kızları üzerinden tedavisi yaptırılmıştır. Murisin uhdesinde kalan ve köyde bulunan diğer dört adet taşınmazdaki paylarına isabet eden miktar 1900 m² civarındadır. Tekerede bulunan bu dört gayrimenkul ile davaya konu taşınmazların değerleri arasında makul sayılamayacak oranda aşırı bir oransızlık bulunmaktadır. Dolayısıyla Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin bu tür davalar için aramış olduğu ölçütler somut olayda davacılar bakımından gerçekleşmiştir. Söz konusu eldeki iş bu davya konu olay ile birebir örtüşen 1. Hukuk Dairesi’nin 21.01.2013 tarih 2012/12901 Esas 2013/435 Karar sayılı kararı, aynı Dairenin 02.04.2013 tarih 2012/10085 Esas 2013/4738 sayılı kararı, aynı Dairenin 04.03.2013 tarih 2012/14313 Esas 2013/3140 sayılı kararı, yine o Dairenin 12.06.2013 tarih 2013/9933-9763 Esas ve Karar sayılı kararı, aynı Dairenin 01.07.2013 tarih 2013/7859-10984 Esas ve Karar sayılı kararı, ve diğer birçok kararlardaki karşı oy yazısı kapsamını ve gerekçelerini doğrular niteliktedir. Neticeten hukuk Genel Kurulunun çoğunluğu tarafından benimsenen formül ret şeklindeki görüşe katılmak mümkün değildir. Karar düzeltme isteklerinin kabul edilmesi ve Hukuk Genel Kurulunun önceki kararının ortadan kaldırılarak yerel mahkemenin direnmeye ilişkin kararının onanması gerektiği düşüncesindeyim. Bu nedenlerle ve önceki karşı oy yazısı kapsamındaki açıklanan diğer nedenlerle Hukuk Genel Kurulu’nda çoğunluk tarafından benimsenen görüşe katılmak olanaklı değildir.