Logo

Hukuk Genel Kurulu2013/12-334 E. 2013/554 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İflas masasına ait taşınmazın tahliyesi için çıkarılan tahliye emrine karşı yapılan şikayette, şikayetçinin taşınmazı İİK m. 135/II’de öngörülen resmi belgeye dayalı bir akde dayanarak işgal ettiğinin ispat edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Şikayetçinin, iflas tarihinden önce düzenlenen noter onaylı kira sözleşmesine dayanarak taşınmazı işgal ettiğinin tespit edilmesi ve bu sözleşmenin İİK 135/II. maddesindeki “resmi belge” niteliğinde olması gözetilerek, Özel Daire bozma kararına karşı direnen yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi

TARİH:07.03.2012

NUMARASI:2011/1430-2012/262

Taraflar arasındaki şikayet kanunyoluna başvurudan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla; İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi'nden verilen 07.03.2012 gün ve 2011/1430 E.-2012/262 K. sayılı kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ndan çıkan 26.12.2012 gün ve 2012/12-516 Esas-2012/1352 Karar sayılı ilamın, karar düzeltilmesi yoluyla incelenmesi şikayetçi V. M. ve S.M. vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; Hukuk Genel Kurulu’nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

HUKUK GENEL KURULU KARARI

İstek, şikayet yolu ile tahliye emrinin iptaline ilişkindir.

İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 04.03.2003 tarih ve E:2002/109, K:2003/215 sayılı ilamı ile......Otelcilik ve Turizm A.Ş.(Bundan sonra kısaca ...A.Ş. Olarak anılacaktır)'nin iflasına karar verildiği, İstanbul 1.İflas Dairesi'nin 2003/4 sayılı dosyasından yapılan ihalede hazine adına kayıtlı 20 parsel sayılı taşınmaz üzerinde müflis şirket (Kiriş A.Ş.) lehine bulunan irtifak hakkının ....İnşaat Turizm A.Ş.'ne satıldığı ve satışın kesinleşmesinden sonra, karşı taraf/ihale alıcısı ..... İnşaat Turizm A.Ş. tarafından, şikayetçiye 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK.)'nun 135.maddesi gereğince tahliye emri gönderildiği anlaşılmaktadır.

Şikayetçi V.M.ve S. M. vekili eldeki şikayetinde; müvekkili V. M. ile G. S. arasında 54 CE nolu villanın 31 yıl süre ile kullanımına ilişkin hakkını sözleşmeyle devraldığını, Galit Segal'in ise sözkonusu villa üzerindeki hakkını ......A.Ş. ile Kadıköy 6.Noterliği'nden 00979 yevmiye no ile tasdikli 11.01.2000 tarihli sözleşme ile devralmış olan ..... A.Ş. ile 12.06.2003 tarihinde mülk kullanım sözleşmesi imzalamak suretiyle elde ettiğini, İstanbul 1.İflas Dairesi'nin 2003/4 Esas sayılı dosyası ile anılan bağımsız bölümün boşaltılmasına yönelik tahliye emri çıkartıldığını belirterek; 20 parselde bulunan 54 CE nolu bağımsız bölüm yönüyle usulsüz tahliye emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.

İstanbul 1.İflas Dairesi temsilcisi, İİK'nun 135.maddesine göre tahliye emrinin usule uygun olduğunu belirterek, şikayetin reddi gerektiğini bildirmiştir.

Karşı taraf/ihale Alıcısı....İnşaat Turizm A.Ş. vekili ile Karşı taraf/.....A.Ş. İflas Masası vekili, istemin reddine karar verilmesini savunmuşlardır.

Mahkemece, "şikayetçinin tahliye emrine konu yapılan yerleri iflas tarihinden (4.3.2003) öncesine ait ve 2004 sayılı İİK'nun 135/II.maddesi hükmünde belirtilen resmi bir belgeyle belgelenmiş bir akde dayalı olarak işgal etmekte olduğunu ispatladığı" gerekçesiyle istemin kabulü ile tahliye emrinin iptaline karar verilmiştir.

Kararı karşı taraf/müflis .... A.Ş. İflas Masası vekili ile karşı taraf/ihale alıcısı .... İnşaat Turizm A.Ş. vekilinin temyizleri üzerine, Özel Daire'ce: "Somut olayda 04.03.2003 tarihinde .... Otelcilik ve Turizm AŞ.nin iflasına karar verilmiştir. Şikayetçi tarafından sunulan sözleşme ve belgelerin adi nitelikte olup, İİK'nun 135/2.maddesinde belirtilen nitelikte olmadığı görülmüştür. Bu durumda şikayetçi, iflas tarihinden evvel taşınmazı işgal etmekte haklı bulunduğunu iflas tarihinden önce tapuya şerh verilmiş bir kira sözleşmesi ile ya da İİK. nun 135/2.maddesinde yazılı nitelikte iflas tarihinden önce yapılmış resmi bir belge ile ispatlayamadığına göre, mahkemece şikayetin reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. " gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş; Yerel Mahkeme, önceki hükümde direnmiştir.

Direnme hükmünü karşı taraf/müflis ....A.Ş. İflas Masası vekili ile karşı taraf/ihale alıcısı ... İnşaat Turizm A.Ş. vekilinin temyizleri üzerine, Hukuk Genel Kurulu; Özel Daire bozma ilamındaki gerekçeleri benimsemek suretiyle sonuçta, Özel Daire bozma kararı doğrultusunda direnme kararının bozulmasına karar vermiş; şikayetçi ..M. ve S. M. vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; şikayetçinin tahliye emrine konu edilen yeri iflas tarihinden (4.3.2003) öncesine ait ve 2004 sayılı İİK'nun 135/II.maddesi hükmü anlamında düzenlenmiş resmi bir belgeyle belgelenmiş bir akde dayalı olarak işgal etmekte olduğunu ispatlayıp ispatlayamadığı, noktasında toplanmaktadır.

Bu noktada, konuya ilişkin yasal düzenleme hakkında kısa bir açıklama yapılmasında yarar vardır:

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)'nun 06.06.1985 tarih ve 3222 Sayılı Kanunun 17.maddesi ile değişik 135/II.maddesi;

“Taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akte dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur.”

Hükmünü içermektedir.

Anılan maddenin değişiklik içeren 3222 Sayılı Kanunun Hükümet Gerekçesinde ise:

“İcra marifetiyle satılan gayrimenkullerin alıcısına teslimde güçlüklerle karşılaşılmaması ve borçlu ile gayrimenkulu işgal eden arasında muhtemel suiniyetli anlaşmaları önlemek amacıyla, 135 inci maddenin ikinci fıkrası değiştirilmekte ve 27 ve 276 ncı maddelere paralel olarak, akdin usulüne uygun bir şekilde hazırlanmış resmi bir belgeye dayanması şartı getirilmektedir.”

Denilmektedir.

Bunlar göstermektedir ki, üçüncü kişi taşınmazda hacizden önceki tarihli bir sözleşmeye dayalı olarak bulunduğunu resmi nitelikte bir belge ile ispat etmelidir.

Burada ispat külfeti üçüncü kişiye aittir. Sözleşmenin hacizden önceki bir tarihte tapuya şerh verilmiş olması veya hacizden önceki bir tarihte noterlikçe düzenlenmiş yada onaylanmış olması hallerinde tahliye emrinin iptali gerekir.

Ne var ki, yasa hükmü karşısında adi nitelikte bir sözleşmeye dayanılamayacağı gibi, mahkemece de bu nitelikte bir belgeye dayalı olarak tahliye emrinin iptaline karar verilemez.

Zira, adi nitelikte bir sözleşme her zaman (bu arada geçmişe dönük olarak da) düzenlenebilir.

İşte bu nedenledir ki, az yukarıda değinildiği üzere, kanun koyucu olası kötüniyetli anlaşmaları önlemek için anılan maddenin ikinci (m.135/II) fıkrasını değiştirmiştir.

Somut olaya gelince; şikayetçi, dilekçesinde tahliye emrinin iptali istemine dayanak olarak taşınmazda yasanın aradığı nitelikte kira sözleşmesine dayalı olarak bulunduğunu belirtmekte ve delil olarak dayanılan kira sözleşmelerini de dosyaya ibraz ettiği anlaşılmaktadır.

Somut olaya gelince:

Şikayetçi, dilekçesinde tahliye emrinin iptali istemine dayanak olarak taşınmazda yasanın aradığı nitelikte kira sözleşmesine dayalı olarak bulunduğunu belirterek ve delil olarak dayanılan kira sözleşmelerini de dosyaya ibraz etmiştir.

Bu kapsamda, şikayetçi tarafından eldeki uyuşmazlığa konu 115 ada 20 parsel üzerinde bulunan 54 CE nolu bağımsız bölüme ait olan ve dosyaya delil olarak sunulan kira sözleşmelerine bakıldığında;

Kiraya veren K. A.Ş. ile kirac..San. Elektrik Tes. Ve Taah. Ve Tic. A.Ş. (bundan sonra kısaca ... A.Ş. olarak anılacaktır) arasında 115 ada 20 parselde bulunan 54 CE nolu olarak kayıtlı bağımsız bölüm niteliğindeki apart villanın 39 yıllığına kiralanmasına ilişkin olarak 25.12.1999 tarihinde imzalanan taraflar arasındaki “Kira sözleşmesi” Kadıköy 6.Noterliği'nin 11.1.2000 tarih ve 00979 yevmiye numarası ile onaylanmış; anılan sözleşmenin 5.maddesiyle kiracının kiraladığı bağımsız bölümü başkalarına (üçüncü kişilere) alt kira sözleşmesiyle kiraya verebilmesine olanak tanınmıştır.

Kiracı .... A.Ş., yukarıda anılan sözleşmenin verdiği yetkiye dayanarak, kiraya veren sıfatıyla şikayetçi I.L.ve G. S. (kiracı) ile 115 ada 20 parselde bulunan 54 CE nolu olarak kayıtlı apart villanın 37 yıllığına kiralanmasına ilişkin taraflar arasındaki “Kira sözleşmesi”nin Antalya 4.Noterliği'nin 12.06.2003 tarih ve 17707 yevmiye numarası ile onaylandığı; anılan sözleşmenin 2.maddesinde Kadıköy 6.Noterliği'nin 11.01.2000 tarih ve 00979 yevmiye numaralı kira sözleşmesindeki Set A.Ş.'ye ait hakların devrinin öngörüldüğü, anlaşılmaktadır.

Kiraya veren G. S. (Hem kendi hakkını, hem de babasının ölümü nedeniyle intikal eden miras hakkını) ile kiracı V. M. arasında 115 ada 20 parselde bulunan 54 CE nolu olarak kayıtlı apart villanın 31 yıllığına kiralanmasına ilişkin taraflar arasında 03.09.2009 tarihli ve adi yazılı “Kira sözleşmesi”nin bulunduğu, anlaşılmaktadır.

Şikayetçi-kiracının, delil olarak ileri sürdüğü 03.09.2009 tarihli adi yazılı sözleşme, temelde iflas tarihinden (04.03.2003) öncesine ait 11.01.2000 tarihinde yine noterden onaylı bir sözleşmeye dayanmaktadır.

Bu durumda, şikayetçinin tahliye emrine konu edilen yeri iflas tarihinden (04.03.2003) öncesine ait ve 2004 sayılı İİK'nun 135/II.maddesi hükmü anlamında düzenlenmiş resmi bir belgeyle belgelenmiş bir akde dayalı olarak işgal etmekte olduğunun kabulü gerekir.

Yukarıda belirtildiği üzere, üçüncü kişi taşınmazda hacizden (somut olayda iflastan) önceki tarihli bir sözleşmeye dayalı olarak bulunduğunu resmi nitelikte bir belge ile ispat etmesi durumunda tahliye emrinin iptali gerekir.

Hal böyle olunca; yerel mahkemece, şikayetçinin eldeki şikayete konu yapılan 115 ada 20 parselde bulunan 54 CE nolu olarak kayıtlı bağımsız bölümde İİK'nun 135/II.maddesi hükmü anlamında düzenlenmiş resmi bir belgeyle belgelenmiş bir akde dayalı olarak işgal etmekte olduğunu ispat ettiği gerekçesiyle tahliye emrinin iptali ile Özel Daire bozmasına karşı direnilmesi usul ve yasaya uygun olup, onanması gerekir.

Bu nedenle, şikayetçi V.M. ve S. M. vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile “bozma” yönündeki Hukuk Genel Kurulu’nun 26.12.2012 gün ve E:2012/12-516, K:2012/1352 sayılı kararının kaldırılmasına ve direnme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

S O N U Ç : Şikayetçi V.M.ve S. M.vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Hukuk Genel Kurulu’nun 26.12.2012 gün ve E:2012/12-516, K:2012/1352 sayılı bozma kararının kaldırılmasına; yerel mahkeme direnme hükmünün yukarıda açıklanan gerekçelerle karar düzeltme yoluna başvuran yararına ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 17.04.2013 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.