Logo

Hukuk Genel Kurulu2013/6-321 E. 2013/1671 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İki haklı ihtar nedeniyle açılan tahliye davasında, ihtarnamelerin tüm kiralayanlar tarafından birlikte gönderilmesinin gerekip gerekmediği ve davalının tahliyesine karar verilip verilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Özel Daire'nin bozma kararından sonra tahliyenin gerçekleştiğini tespit etmesi ve tahliye hususunda karar verilmesine yer olmadığına hükmetmesi nedeniyle, direnme kararının yeni bir hüküm niteliğinde olduğu ve bu nedenle dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesi gerektiği gözetilerek, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu yerine Özel Daire tarafından yapılması gerektiğine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Denizli 3.Sulh Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 15/10/2012

NUMARASI : 2012/750 E-2012/1011 K.

Taraflar arasındaki “tahliye” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Denizli 3.Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen 09.03.2011 gün ve 2010/107 E.-2011/305 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 19.10.2011 gün ve 2011/6640 E-2011/11214 K. sayılı ilamı ile;

(...Dava, iki haklı ihtar nedeniyle tahliyeye ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili atarafından temyiz edilmiştir.

Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

6570 Sayılı Yasanın 7/e maddesi uyarınca açılacak iki haklı ihtar nedenine dayalı tahliye davasının kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayan birden fazla ise ihtarları birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Bu hususlar dava hakkına ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden nazara alınır.

Dava, yazılı kira sözleşmesine göre kiralayanlar tarafından açılmış ise de, davaya dayanak yapılan 01.12.2009 keşide tarihli ihtarın kiralayan C. Ö.. ve C. Ö...tarafından keşide edildiği, kiralayan N. Ö.. tarafından keşide edilmediği anlaşılmaktadır. İki haklı ihtara konu ihtarların kiralayanlar tarafından birlikte keşide edilmesi gerekir. Bu eksiklik yargılama sırasında sonradan tamamlanamaz. Bu durumda davada iki haklı ihtar olgusunun gerçekleştiğinden söz dilemeyeceğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi hatalı olmuştur.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır...)

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava; iki haklı ihtar nedeniyle tahliyeye ilişkindir.

Davacılar, davalı ile 01.01.2008 tarihli kira sözleşmesi düzenlediğini, bu sözleşme gereğince davalının 4.500-EURO kira bedelini aylık peşin olarak ödemesi gerektiğini, davalının Ağustos ve Kasım 2009 aylarına ait kira bedellerini ödemediğini, 18.09.2009 ve 01.12.2009 tarihli ihtarnameler ile kira bedellerinin istenildiğini belirterek, bir kira döneminde iki kira bedelinin zamanında ödenmemesinden dolayı, iki haklı ihtar nedeni ile kira sözleşmesinin feshi ile davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

Davalı, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; davanın kabulüne daire verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece; yukarıda başlık bölümünde yer alan gerekçe ile bozulmuştur.

Mahkemece; önceki kararda direnilmiş, ancak taşınmaz tahliye edilmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuştur.

Açıklanan maddi olgu, bozma ve direnme kararlarının kapsamları itibariyle Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; iki hakla ihtar nedeniyle kiralananın tahliyesine konu olan ihtarnamelerin davacı-kiracılar tarafından hep birlikte gönderilmesinin gerekip gerekmediği dolayısı ile olayda iki haklı ihtar olgusunun gerçekleşip gerçeklemediği; buradan varılacak sonuca göre de kiralananın tahliyesine karar verilip verilmeyeceği noktalarında toplanmaktadır.

Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, direnme kararının gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu'nca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu, ön sorun olarak değerlendirilmiştir.

Ön sorunun konusunu oluşturan olgu şudur:

Davacılar vekili, ilk kararın bozulması üzerine verdiği karar düzeltme dilekçesinde taşınmazın tahliye edildiğini söylemiş ve bozmadan sonraki 10.10.2012 tarihli duruşmada da, “…biz önceki karar da ısrar edilmesini talep ediyoruz, tahliye açısından dava konusuz kalmıştır ancak dava tarihinde ve bozulan karar tarihinde davalı taraf taşınmazda kiracı idi sonradan davalı tarafça 3. şahsa yetkisiz kiraya verilmesi nedeniyle taşınmaz valilik kanalı ile 15/07/2011 tarihinde tahliye edilmiştir, şuanda tahliye davası konusuz kalmıştır ancak biz davamızda genel olarak haklı olduğumuz için önceki kararda ısrar edilmesini talep ediyoruz.” demiştir.

Mahkemece, “Davacı taraf davasında haklı olmakla ve Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2011/6640 Esas 2011/11214 Karar sayılı 19.10.2011 tarihli bozma ilamı usul ve yasaya uygun bulunmamakla; önceki kararımızda direnilmesine,

Davanın kabulüne, İki haklı ihtar olgusu gerçekleştiğinden tahliyeye karar verilmesi gerekmekle beraber; Tahliye davası konusuz kaldığından tahliye hususunda karar verilmesine yer olmadığına…” şeklinde hüküm kurulmuştur.

Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir. (HUMK.429 mad.)

Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile dayanarak ve gerekçesini değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.

Somut olayda ise; mahkemece, ilk karardan, farklı bir karar verilmiştir.

Mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; bozmadan sonra toplanan yeni delile dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.

Hal böyle olunca; kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi ise, Hukuk Genel Kurulu’na değil, Özel Daireye aittir. Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

S O N U Ç : Yukarıda gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 6.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK'un 440. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.