"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2012
NUMARASI : 2012/190-2012/343
Taraflar arasındaki “kamulaştırmasız el atma” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 31.12.2010 gün, 2009/566 E.– 2010/648 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 20.09.2011 gün, 2011/5733 E.–2011/14366 K. sayılı ilamı ile;
(…Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dava konusu taşınmazdan geçirilen yolun asfaltının sökülerek el atmaya son verildiği iddia edilmişse de; dosyada bulunan delil ve belgeler, mahallinde yapılan keşif ile alınan raporlara göre stabilize yolun halen zeminde mevcut olup, araç ve yaya trafiğine açık olduğu, bu yoldan Gülbahar sokak ve Geniş sokağın, Gürbüz sokağa ulaşımın sağlandığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme sonucu yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi,
2-Kabule göre de; davanın reddine karar verildiğinden davalı idare lehine nispi vekâlet ücreti yerine, maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir....)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkiline ait 6302 ada, 8 nolu parsel sayılı taşınmaza, davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmaksızın yol geçirilmek suretiyle fiilen el konulduğunu ileri sürerek, bedel karşılığında taşınmazın davalı idareye bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı idare vekili, dava konusu taşınmazdan geçirilen yolun asfaltının sökülerek el atmaya son verildiğini bildirip davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, kamulaştırmasız el atma şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıya metni alınan bozma ilamında açıklanan nedenlerle karar bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, önceki karardaki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiş, direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu taşınmaza davalı idarenin kalıcı mahiyette ve kamusal amaçlı fiili el atmasının bulunup bulunmadığı, olayda kamulaştırmasız el atma şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davaya konu taşınmazdaki stabilize yolun halen zeminde mevcut olup, araç ve yaya trafiğine açık olduğu, bu yoldan yan sokaklara ulaşımın sağlandığının anlaşılmasına göre Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Dairenin bozma kararında açıklanan nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı kanunun 440/1 maddesi uyarınca hükmün tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2013 gününde oyçokluğu ile karar verildi.