"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Denizli 2. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 15/06/2011
NUMARASI : 2011/418-2011/581
Taraflar arasındaki “boşanma, tazminat, nafaka ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Denizli 2.Aile Mahkemesi’nce asıl davanın kısmen reddine ; birleşen davanın kabulüne dair verilen 18.11.2009 tarih, 674-1025 sayılı kararın incelenmesi asıl dava davacısı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’nin 15.03.2011 Tarih, 1396 Esas, 4601 Karar sayılı ilamı ile;
(...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanmaya neden olan olaylarda birlik görevlerini yerine getirmeyen davacı-davalı kocanın kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Toplanan delillerden davacı-davalı kocadan kaynaklanan, davalı-davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi bir hadisenin varlığı kanıtlanmamış ve Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları gerçekleşmemiştir. Bu nedenle, davalı-davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir...)
gerekçesi ile dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı-davalı İ. Z. A.vekilleri
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Asıl dava terk nedenine dayalı boşanma ve velayet; birleşen dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma ,tazminat ve yoksulluk nafakası istemine ilişkindir.
Davacı-davalı İbrahim vekili, davalının 13.04.2006 tarihinde davacı kocanın ve kayınpederinin şiddet uyguladığı gerekçesi ile evi terkedip gittiğini, başka bir ev açıp eve dön ihtarında bulunmasına rağmen dönmediğini ileri sürerek, boşanma ve müşterek çocuklarının velayetini istemiştir.
Davalı-davacı vekili ise, davacının ailesinden ayrı bir yaşantısı olmadığı, ekonomik yönden babasına bağımlı yaşadığı, bu nedenle aralarında sık sık tartışmalar yaşandığı, böyle bir tartışma sırasında kayınpederinin evlerine gelerek davacı koca ile birlikte kendisine şiddet uyguladığını ileri sürerek, boşanma ve maddi manevi tazminat ile yoksulluk nafakası istemiştir.
Mahkemece, terk hukuksal nedenine dayalı olarak açılan asıl davanın reddine; birleşen davalı-davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile kadın lehine maddi ve manevi tazminata ve nafakaya hükmedilmiştir.
Asıl dava davacısının temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıya başlık bölümüne alınan gerekçe ile bozulmuş; Yerel Mahkeme önceki gerekçe ile direnmiştir.
Direnme kararını temyize davacı-davalı İ. Z. A. getirmiştir.
Mahkemece verilen karar boşanma, velayet,maddi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden kesinleşmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davalı-birleşen dava davacısı kadın lehine manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı-davalı İ. Z. A.vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı Kanunun 440.maddesi uyarınca hükmün tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.04.2013 gününde ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.