"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Akhisar Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/11/2011
NUMARASI : 2011/1447-2011/1997
Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Akhisar Sulh Hukuk Mahkeme’since davanın reddine dair verilen 10.02.2009 gün ve 2006/333 E., 2009/200 K sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 08.07.2011 gün ve 2009/14569 E., 2011/8577 K. sayılı ilamı ile;
(...Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı S.S.1055 nolu ... Merkez ve Köyleri Tütün Tarım Satış Kooperatifine kredi kullandırdığını, kooperatifin krediyi ortaklarına dağıttığını, kredinin teminatı olarak ortaklardan alınan “müşterek ve müteselsil borç senetlerinin” müvekkiline temlik edildiğini, kredi borcunun ödenmediğini ileri sürerek, 1.861,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar, borcun ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının Tekel idaresine ürün satışı sırasında dava konusu borcu ödediği, bankaya borcu bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, müşterek-müteselsil borç senedinin davacı bankaya temliki nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece Tekel İdaresi tarafından davalıların 1999 yılı ürün bedelinden dava dışı kooperatif lehine yapılan kesinti nedeniyle temlik işleminin davalılara bildirilmesinden önce borcun sükut ettiği kabul edilerek davanın reddi cihetine gidilmiş ise de, mahkemece yazılan yazıya Tekel İdaresince verilen cevapta, anılan davalıdan dava dışı kooperatif lehine yapılan kesintinin davaya konu 386 nolu müşterek-müteselsil borç senedine ilişkin olduğu yolunda bir açıklık bulunmadığı anlaşılmakla, bu husus açıklığa kavuşturulmaksızın söz konusu ödemenin varlığı nazara alınarak hükme varılması doğru görülmemiş, davacı vekilinin bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulüyle yerel mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, HUMK'un 440. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 19.09.2012 gününde yapılan ilkgörüşmede oybirliği ile karar verildi.