"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Aile Mahkemesi
TARİHİ : 08/06/2011
NUMARASI : 2010/116-2011/505
Taraflar arasındaki “Boşanma, maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 9. Aile Mahkeme’since davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.06.2009 gün ve 2007/297 E., 2009/433 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 25.11.2010 gün ve 2009/18399 E., 2010/19634 K. sayılı ilamı ile;
(...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde eşini eve almayan ve ütüyle yaralayan davacı kadın yanında, eşine birden fazla şiddet uygulayan davalı kocanın daha fazla kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çoktur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Borçlar Kanununun 42 ve 44. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK.md.174/1) ve manevi (TMK md.174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Taraf vekilleri
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, boşanma ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davacı vekili; tarafların 27.12.1977 tarihinde evlendiklerini, üç çocuklarının bulunduğunu, davalının müvekkiline şiddet uyguladığını, müessir fiil suçundan iki kez mahkumiyetine karar verildiğini ve koruma tedbir kararı alındığını, davalının bir süre sonra yöntemini değiştirerek dayak yerine eşine psikolojik şiddet uygulamaya başladığını, müvekkilini evde yok saydığını, aynı masada yemek yememek dahil ortamını ayırdığını, odasını ayırdığını ve müvekkille konuşmadığını ve davalının ekonomik durumunun çok iyi olduğunu ileri sürerek, tarafların boşanmalarına, 10.000,00 TL tedbir nafakasına, 750.000,00 TL maddi ve 750.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; Boşanmanın tek çözüm olduğunu, ancak kusurun büyük bir oranının davacı eşte olması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerinin yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava dilekçesini abartılı bir dille yazıldığını, davacının eşine devamlı olur olmaz küfür ettiğini, cam kırmak, bıçakla saldırmak, bardak fırlatmak gibi eylemlerinin olduğunu ve ütüyle eşinin kafasını yardığını, elinde sabit iz kaldığını, bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, tazminat istemlerinin ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yaşanan olaylar nedeniyle davacının madden ve manen kişilik haklarının ağır surette zarara uğradığı gerekçesiyle tarafların boşanmalarına, anne için aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için 1.500,00 TL iştirak nafakasına, 200.000,00 TL maddi tazminata ve 250.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, manevi tazminata ilişkin bozma ilamına uyulmuş, manevi tazminata yönelik olarak ise önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize taraf vekilleri getirmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı kadın lehine hükmedilen maddi tazminat miktarının yüksek olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yerel mahkemece, taraf vekillerince temyiz edilen dosyada herhangi bir tefrik kararı verilmeksizin ve yeni bir esas numarası kaydı yapılmaksızın dosyanın fotokopisi çekilmek suretiyle, direnme kararına yönelik temyiz incelemesinin yapılması için fotokopi dosya Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmiş, Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/2-777 esasına kaydı yapılmıştır. (geri çevirme sonrası 2012/2-304 Esas) Yine yerel mahkemece, bu sefer uyulan manevi tazminata ilişkin temyiz incelemesi için asıl dosya Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş, bu dosya da anılan Daire tarafından Hukuk Genel Kurulu’na gönderilmiş olup, Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/2-688 esasına kaydı yapılmıştır.
Bu durumda, tek esaslı aynı dosyanın Hukuk Genel Kurulu’nun iki ayrı esasına kaydının yapıldığı görülmüş; Yerel mahkemece, herhangi bir tefrik kararı da verilmediğinden, bu dosyaların birleştirilmesi yönünde de karar oluşturulamamıştır.
Açıklanan bu olgular karşısında, yanlış yapılan işlem sonucu iki ayrı dosya haline getirilip iki ayrı esasa kayıtlı bulunan dosyalardan fotokopi olduğu anlaşılan dosya içerisindeki temyiz dilekçesi gibi asıl belgelerin çıkartılarak 2012/2-688 esas sayılı dosya içerisine konulmasına, fotokopi dosyanın mahalline iadesine, 2012/2-304 esasın bu şekilde kapatılmasına karar verilmiştir.
S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, yanlış işlem sonucu Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/2-304 esasına kaydı yapılan fotokopi dosya içerisindeki temyiz dilekçesi gibi asıl belgelerin alınarak 2012/2-688 esas sayılı dosya içerisine konulmasına, yargılamanın bu dosya üzerinden devam ettirilmesine, fotokopi dosyanın mahalline iadesine, 19.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.