"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki “İtirazın İptali ve Tahliye” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Afyonkarahisar 1. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.01.2010 gün ve 2008/2014 E., 2010/5 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Müzeyyen vekili ve davalı Serkan tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 04.11.2010 gün ve 2010/9381-12145 sayılı ilamı ile;
(…Dava kira alacağının tahsili amacı ile başlatıla icra takibine itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece kira alacağı konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı Erkan ve Halis yönünden husumet nedeni ile reddine, davalı Serkan yönünden kiralananın temerrüt, davalı Müzeyyen yönünden ise fuzuli işgal nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı Serkan ve Müzeyyen tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde dava konusu taşınmazı satın aldığını davalıların dava konusu taşınmazda satın almadan önce kiracı olduğunu belirterek davalılar hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız itirazın iptaline ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı Serkan kiracılık ilişkisine karşı çıkarak davanın reddine, davalı Müzeyyen ise kiracı olduğu kabul ederek kira miktarına ve ödeme zamanına karşı çıkarak davanın reddini savunmuştur
Davacı dava konusu taşınmazı 3/3/ 2008 tarihinde iktisap ederek 5.8.2008 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde 2008 yılı Temmuz ve Ağustos ayları kirasının aylık 3000 TL üzerinden ödenmesini istemiştir. Davalı Serkan kira ilişkisine karşı çıkmış davalı Müzeyyen ise eski malik ile aralarında yapılan 30.10.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre kiracı olduğunu ve kira parasının yıllık 6000 TL olup yıl sonunda peşin olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Bu sözleşmeye davacı tarafından karşı çıkılmış ve sözleşmenin aslı ibraz edilmemiştir. Davada davalı Müzeyyen’in fuzuli şagil olduğu iddia edilmediği gibi davalı Müzeyyen kiracılık ilişkisini kabul etmiştir. Kural olarak kira ilişkisinin varlığını ve koşullarını davacının ödeme savunmasının ise davalı kiracı tarafından kanıtlaması gerekir. HUMK 288. maddesi gereğince kira sözleşmesinin miktarına göre davacının iddialarını yazılı delil ile kanıtlaması gerekir. Nevar ki davacı iddiasını yazılı delil ile kanıtlayamamıştır. Davacı dava dilekçesinde sair yasal delillere dayandığına göre bunun içinde yemin delilinin de bulunduğunun kabulü ile davacının kira miktarı, ödeme koşulları ve kiracılığı red eden davalı yönünden kira ilişkisinin kanıtlanması için davalılara yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. …)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı Müzeyyen vekili ve davalı Serkan
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının (H.U.M.K. md.288) üzerinde bulunmasına, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22/03/2006 gün ve 2006/6-69 E.,2006/89 K. sayılı kararında da aynı hususların benimsenmiş olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı Müzeyyen vekili ve davalı Serkan’ın temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, aynı Kanunun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.07.2012 gününde yapılan birinci görüşmede oybirliği ile karar verildi.