Logo

Hukuk Genel Kurulu2011/7-236 E. 2011/331 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının sanayi suyu satış izin belgesi olmadan su satışı yapması nedeniyle davacı idarenin yetkisini kullanarak tahakkuk ettirdiği cezanın ödenmemesi üzerine açılan tazminat davasında, davacı idarenin yetkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının belediye sınırları içerisinde izinsiz sanayi suyu satışı yaptığı ve bu durumun davacı idarenin görev alanına girdiği, ilgili yönetmeliklerin davacı idareye kaçak su kullanım bedeli cezası tahakkuk ettirme yetkisi verdiği gözetilerek, yerel mahkemenin davacı idarenin yetkisizliğine dayanan direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki "Tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 07.04.2009 tarih ve 2009/94 Es. 2009/411 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7.Hukuk Dairesi'nin 13.04.2010 gün ve 2010/180-2146 sayılı ilamı ile;

(...Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç, yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir.

16.12.1960 günlü ve 167 sayılı "Yeraltı Suları Hakkında Kanun"un 1. maddesi hükmünde, yeraltı sularının devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, 4. maddesi hükmünde ilan edilmiş yeraltı suyu işletme sahaları içinde belge alınarak açılması gereken kuyuların sayısı, yerleri, derinlikleri ve diğer nitelikleriyle çekilecek su miktarının D.. Genel Müdürlüğü tarafından belirleneceği, bu sahalarda kuyu açanların kuyu suyunun kendi faydalı ihtiyaçlarına yetecek miktarını kullanabilecekleri açıklanmıştır.

Yürürlükten kaldırılan 1580 sayılı Belediye Kanununun 15 ve devam eden maddeleri hükümlerine göre, belediye sınırları içinde su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek belediyelerin görevleri arasında sayılmış, 23.11.1981 tarihinde yürürlüğe giren 2560 sayılı Kanunla bu hizmetleri yürütmek üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı ayrı bir tüzel kişilik olarak İ…

… Genel Müdürlüğü kurulmuş, anılan Kanunun 2.maddesi hükmünde; su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütme ve bu konulardaki yetkileri kullanma, su ve kanalizasyon idaresinin görevleri arasında sayılmış, 23. maddesinde de su ve kanalizasyon idaresine su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik çukurların boşaltılması giderleri için tarifeler yapma, tarifelerin tespiti ve tahsilatla ilgili usul ve esasları belirlemek üzere yönetmelik çıkarma yetkisi verilmiştir.

İ... Genel Müdürlüğünce yayınlanan "Tarifeler Yönetmeliği" nin 7/2. maddesi hükmünde "yer altı ve yerüstü sularının sanayi, inşaat ve benzeri sektörlerde kullanılması için özel kişilerce satılması ve taşınmasının İ...'nin izin ve denetimine bağlı olduğu, bu işle iştigal edenlerden miktarı ve şekli İ... Yönetim Kurulunca belirlenen izin ve denetim bedeli alınacağı, bu amaçla su satanlara, taşıyanlara ve alanlara uygulanması gereken esasların, Genel Kurulca onaylanacak yönetmelik ile belirleneceği" açıklanmıştır. Anılan hüküm doğrultusunda "Yeraltı Suyunun Satışı, Taşınması, Tüketilmesi ve Denetlenmesi Esaslarını Belirleyen Yönetmelik" Genel Kurulca onaylanarak yürürlüğe sokulmuş, sözü edilen yönetmeliğin 2. maddesi hükmünde, yer altı sularını sanayi, inşaat ve benzeri sektörlerde kullanılması için satanların "Sanayi Suyu Satış İzin Belgesi" almak zorunda oldukları, 9.4.a maddesi hükmünde de sanayi suyu satış izin belgesi olmayanların tespiti halinde, kaçak KSUB bedeli cezası tahakkuk ettirileceği belirtilmiştir.

Somut olaya gelince; davacı taraf, davalının sanayi suyu satış izin belgesi olmadan su satışı yaptığının tespit edildiğini, ilgili yönetmelik gereği tahakkuk ettirdikleri bedelin davalı tarafından ödenmediğini öne sürmüştür. Mahkemece, dava konusu olayla ilgili olarak davacının yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalının çıkardığı yer altı suyunu kendi ihtiyacında kullanmadığı, satışını yaptığı, belediye sınırları içerisinde sanayi sularının dağıtım, denetim ve su satışının davacı idarenin görevine girdiği, Yeraltı Suyunun Satışı, Taşınması, Tüketilmesi ve Denetlenmesi Esaslarını Belirleyen Yönetmeliğin, usulüne uygun şekilde onaylanarak yürürlüğe sokulmuş olduğu gözetildiğinde, sanayi suyu satış izin belgesi olmadan su satışı yapanların tespiti halinde, su ve kanalizasyon idarelerinin kaçak KSUB bedeli cezası tahakkuk ettirme hak ve yetkisinin bulunduğu kuşkusuzdur. Yasal düzenlemelere aykırı hüküm kurulamaz.

Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan olgular göz önüne alınarak, dosya konusunda uzman bir bilirkişiye verilmeli, davalının anılan yönetmelik hükümleri doğrultusunda sorumlu tutulabileceği gerçek ceza miktarı, bir başka deyişle davacının gerçek alacak miktarının belirlenmesi için kapsamlı ve denetimine elverişli rapor alınmalı, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece, eksik araştırma ve soruşturma ile yersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle davanın tacirlerarası haksız fiilden kaynaklanan tazminat olarak nitelendirilmesine göre Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 18.5.2011 gününde oyçokluğu ile karar verildi.