"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;Manisa 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 14.04.2009 gün ve 2007/479 E., 2009/144 K. sayılı kararın incelenmesi davacı P.. Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 07.04.2010 gün ve 2009/8257 E., 2010/4034 K. sayılı ilamı ile;
(…
…Dava, davalının özensizliği nedeniyle çalınan paranın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı, Manisa P.. Merkez Müdürlüğü'nde gişe memuru olan davalının, olay günü kasada biriken parayı sayarken, kimliği belirsiz bir kişinin aniden elini uzatıp davalının elindeki parayı alıp kaçtığını, davalının paranın korunmasında gerekli çaba ve uyanıklığı (basireti) gösteremediğinden dolayı kusuru olduğunu belirterek, çalınan para tutarının davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı ise, olay günü kasada biriken parayı saymaya başladığını, gelen iki kişiye yan taraftaki vezneye geçmelerini söylediğini, bunlardan birinin elini vezne camından uzatıp elindeki parayı alıp kaçtığını, bağırıp yardım istemesine rağmen kalabalıktan faydalanıp uzaklaştığını, P.. Müdürlüğü'nde güvenlik görevlisi ve kamera bulunmadığı gibi vezne camlarının da kilitlenmeyip demir bir çubukla kapatıldığını, olayda herhangi bir kusuru bulunmadığından istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Yerel mahkemece, davalı tanıklarının açıklamaları ve yapılan keşif sonucunda, zarara yeterli güvenlik önlemi almayan davacı idarenin yol açtığı ve davalının kusuru bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, olay günü P.. Müdürlüğü'nün çok kalabalık olduğu, gişelerin önünde kuyruklar oluştuğu, gişe memuru olan davalının kasasında çok fazla para birikmesi üzerine herhangi bir önlem almadan parayı saymaya başladığı, bu sırada gişe önüne gelen iki kişiyi yan taraftaki vezneye yönlendirerek para saymaya devam ettiği, davalının da kabul ettiği gibi vezne camları korunaklı olmadığı, dosyadaki olay yerine ait fotoğraflardan vezne camlarının altında çok az da olsa bir aralık bulunduğu ve herhangi bir kişinin elini uzatıp parayı davalının elinden alıp kaçması için belli bir süreye gereksinim duyulacağı anlaşılmaktadır.
Kalabalık olduğunu gördüğü ortamda, kasadaki paraları vezne camının hemen önünde herhangi bir önlem almadan sayması davalının bölüşük kusurunu oluşturur. Kendisine doğru uzanan eli tutması veya elindeki paraları uzaklaştırması gereken davalının çok dalgın bir biçimde para sayma işlemine devam ettiği sonucuna varıldığından, somut olayın özelliğine göre davalının kusursuz olduğunun kabulü doğru değildir. Davanın reddi amacıyla yazılan gerekçede yer alan olgular davalı yararına Borçlar Yasası'nın 43 ve 44. maddeleri gereğince bir indirim nedeni sayılabilirse de davalının sorumluluğunu tamamen ortadan kaldırabilecek nitelikte değildir.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davalının sorumlu olduğu tutar belirlenerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 18.05.2011 gününde, oyçokluğuyla ile karar verildi.