Logo

Hukuk Genel Kurulu2011/5-5 E. 2011/171 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması sonucu şuyulandırılan taşınmaza takdir edilen bedelin artırılması istemiyle açılan davanın reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının imar uygulaması sonucu şuyulandırılan taşınmazına takdir edilen bedele ilişkin uzlaşma tutanağının, davacıyı bağlayacak şekilde yasal şartları taşımadığı, bedelin davacıya tebliğ edilmediği ve ihtilafsız bedelin dava açılmadan önce ödenmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bakırköy 7.Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 14.10.2010

NUMARASI : 2010/395 E-2010/331 K.

Taraflar arasındaki “şüyulandırma bedelinin artırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 7.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 18.11.2009 gün ve 2009/229 E- 324 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 12.07.2010 gün ve 2010/8326-14152 sayılı ilamı ile;

("...Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

3194 Sayılı İmar Kanununun 17/son maddesinde “bedellere itiraz şekilleri 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılır” hükmü yer almaktadır.

Yapılan incelemede; davacıya ait taşınmazın imar uygulaması sonucu şuyuulandırıldığı, davacının taşınmazına bedel takdir edildiği, bu takdir işlemi davacının da imzasının bulunduğu uzlaşma komisyonu tutanağı ile belirlenmişse de, bu tutanağın büyük bir bölümü matbu olarak hazırlanmış olup, davacıya bu konunun açıkça izah edildiği anlaşılmadığı gibi, okuma yazma kursunu yeni bitirmiş, 75 yaşındaki birisinin bu tutanağın kapsamını tam olarak algılaması da beklenilemez.

Kaldı ki; uzlaşma tutanağı tanzim edilip bedel belirlenmesine rağmen, bu bedelin ödenmesi konusunda davacıya herhangi bir tebligat yapılmamış, bedel dava açıldıktan sonra davacı vekilinin müracaatı üzerine ödenmiştir.

Uzlaşma tutanağının tanzim edildiği tarihte, bu bedelin alınabileceği söylenmiş olsa veya yasal olarak tebligat yapılsaydı, davacı 4 sene gibi uzun bir süre paranın ödenmesini beklemezdi.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, uzlaşma tutanağındaki bedelin, tutanak altında imzası bulunan davacıyı bağlamayacağı gibi, imar uygulamasına ilişkin kararın davacıya tebliğ edilmediği, ihtilafsız bedelin dava açılmadan önce davacıya ödenmediği ve yasal şartları içerir şekilde bir uzlaşma tutanağının da düzenlenmediği anlaşılmıştır.

Belirtilen nedenle, davanın esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi,

Doğru görülmemiştir...") gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 15.04.2011 gününde, oybirliği ile karar verildi.