"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2010
NUMARASI : 2010/185-2010/212
Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 7.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 10.02.2009 gün ve 2008/169 E., 2009/31 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 10.11.2009 gün ve 2009/5102-12615 sayılı ilamı ile;
(…Dava, haksız eylem nedeni ile kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiş; karar, taraflarca temyiz olunmuştur.
Davacılar, davalı ile aynı üniversitede öğretim üyesi olarak görev yaptıklarını, davalı tarafından yazılan 11.01.2008 günlü dilekçede yer alan “döner sermaye projelerinin, bölüm başkanı ile kardeş ilişkisi içerisinde olan özel bir şirkete aktarıldığı ve çevre mühendisliği bölümünü şaibe altında bırakan bir durumun varlığından bahsedildiği” biçimindeki anlatımların kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemişlerdir.
Davalı ise, dilekçesinde yer alan iddiaların tamamen gerçeği yansıttığını ileri sürerek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Yerel mahkemece tanıklar dinlenerek döner sermaye projelerine ilişkin belgeler dosyaya getirtilmiş ve "davacıların kardeşi olan H. T.n hissedar olduğu ....Şirketi'ne çıkar sağlandığı yönündeki iddialarında, dosyaya sunulan belgelerde orta düzeydeki bir kişi tarafından çıkar sağlandığının kabul edilmesi mümkün görülmekle, davalının, dilekçesinin kapsamı itibariyle davacıların kişilik haklarına saldırı mahiyetinde işlem yapmadığı, görünürdeki gerçekliğin kapsamında anayasal hak olan şikayet hakkının kullanıldığı, yapılan işlemler nedeniyle davacıların eleştirildiği, davacıların konumları itibariyle eleştirilere katlanmak zorunda olduğu, şikayet hakkının kötüye kullanılmadığı ” gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, davacıların kardeşi olan H.T.'in pay sahibi olduğu ..... firmasına herhangi bir döner sermaye işi verilmediği, üniversite ile iş yaptığına ilişkin olarak ileri sürülen işlerden 3 tanesinin Encon firması tarafından ücreti ödemek sureti ile hizmet alımına ilişkin olduğu, madeware projesinin ise AB projesi kapsamında üniversitede görevli dava dışı bir öğretim görevlisi tarafından döner sermaye kapsamı dışında yürütülen ve projenin tümüyle bir özel şirkete aktarılması biçiminde olmayıp 200.829 Euro'luk proje içerisindeki işlerden 5.000.TL kadar bir bölümüne ilişkin olarak hizmet alımı biçiminde yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Aynı üniversitede öğretim üyesi olan davalının, yukarıda açıklanan olguları eğitim düzeyi ve görev alanı içerisinde doğru bir biçimde değerlendirmeyerek, haksız kazanç sağlama çabası olarak değerlendirilmesi hukuka aykırı olduğundan davacıların kişilik haklarına saldırı oluşturduğu benimsenmelidir.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davacılar yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 01.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.