Logo

Hukuk Genel Kurulu2010/18-575 E. 2011/270 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının nüfus kütüğündeki soyadı ile toplumda bilinen soyadının farklı olması nedeniyle soyadı tashihi talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kişinin toplumda bilinen soyadı ile nüfus kütüğündeki soyadının farklı olması halinde, bu durumun Türk Medeni Kanunu madde 27 kapsamında haklı bir sebep oluşturduğu ve tanık beyanlarıyla davacının toplumda farklı bir soyadı ile bilindiğinin kanıtlandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki "Soyadı Tashihi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Erbaa Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 28.04.2009 gün ve 2009/64 E.-2009/367 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 05.04.2010 gün ve 2010/1285 E.-2010/5200 K. sayılı ilamı ile,

(...Davacı, dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanı ile nüfus kütüğündeki "D....." olan soyadı ile çevrede tanınıp bilinmediğini, "M....." soyadı ile tanındığını bildirerek soyadının "M....." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmüne göre haklı nedenin varlığı halinde, soyadın değiştirilmesi mümkün olup Yargıtay uygulamalarında, kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı soyadı ile anılmayı ve onu kayden de taşımayı istemesinin haklı neden teşkil edeceği kabul edilmiştir.

Somut olayda davacının nüfus kütüğünde soyadının "D....." olarak yazılı bulunmasına karşın, dinlenen tanık anlatımından "M....." soyadı ile tanınıp bilindiği kanıtlandığından, mahkemece bu husus gözetilerek davanın kabulü gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile reddi yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ:Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 04.05.2011 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.