"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 1.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08.06.2010
NUMARASI : 2010/93 E-2010/166 K.
Taraflar arasındaki “Alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 17.07.2008 gün ve 2007/127 E., 2008/246 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 20.11.2009 gün ve 2008/6405 E., 2009/6303 K. sayılı ilamı ile;
(“…Dava, yanlar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak açılmış olup; 6.000,00 TL ceza koşulu tazminatın davalıdan tahsili; birleşen dava ise, eksik işler bedeli olarak 6.000,00 TL maddî tazminatın tahsili istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davaların reddine karar verilmiş ve verilen karar davacılar vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Ankara 48. Noterliği’nce doğrudan düzenlenen 17.06.2002 tarihli ve 10203 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini, dava dışı paydaşlar dışında davacılar da arsa sahibi sıfatlarıyla imzalamışlardır. Yüklenici davalı şirket, sözleşme konusu Ankara Çankaya İlçesi 2. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı olan ve .... Mahallesinde bulunan 27522 ada ve 1 parsel sayılı taşınmazı; sözleşmede yazılı koşullarla inşaat yapmayı ve sözleşmede kararlaştırılan bağımsız bölümleri arsa sahiplerine teslim etmeyi yüklenmiştir.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin (3.8.1) maddesi hükmü gereğince, inşaat süresi sözleşme konusu arsanın boş olarak yükleniciye teslim edildiği tarihten itibaren 36 aydır. Kapsamında uyuşmazlık bulunmayan 24.03.2003 tarihli teslim tutanağı düzenlenerek inşaat yapılacak taşınmaz, yüklenici şirkete teslim edilmiştir. Yer teslim tarihine 36 ay eklendiğinde 24.03.2006 tarihinde inşaatın tamamlanması gerekir ise de, sözleşmenin (3.11.2.) maddesi hükmünde de sözleşme ve eklerine göre işin tamamen bitirilmemesi durumunda yükleniciye (4) aylık ek süre verileceği ve yükleniciye verilen her bir ay için rayiç kira bedelleri toplamı kadar arsa sahibine gecikme cezası olarak ayrı ayrı ödemesi gerektiği, düzenlenmiştir. Sözleşmenin (3.7.3.) maddesi hükmü değerlendirildiğinde de; arsa sahiplerine verilmesi kararlaştırılan bağımsız bölümlerin iskân ruhsatı alınmak ve tutanak düzenlenmek suretiyle teslim olunacağının yanlarca kararlaştırılmış olduğu sonucuna varılmaktadır. Başka bir anlatımla, belirtilen sözleşme hükmü uyarınca arsa sahiplerine verilmesi gereken bağımsız bölümlerin iskân koşulunun bağlı olduğu ve teslimin de yazılı tutanakla yapılacağı ve tutanak tarihinin teslim tarihi olacağı taraflarca kabul edilmiştir. Nitekim 24 numaralı mesken davacılardan Hikmet’e, 34. ve 35 nolu dükkanlar davacı Ş...’e 19.09.2006 tarihli protokol düzenlenmek suretiyle protokol tarihinde teslim edilmiştir. İskân izni her ne kadar 21.07.2006 tarihinde yüklenici tarafından alınmışsa da 24.03.2006 tarihinden itibaren (4) ay süre ile bağımsız bölümlerin piyasa rayiçleri ile hesaplanacak kira bedellerine Borçlar Kanunu 158/II. maddesi uyarınca “ifaya ekli” ceza olarak tahsilini davacılar talep edebilecekleri gibi; takip eden teslim tarihi olan 19.09.2006 tarihine kadarki süre için de Borçlar Kanunu 106. maddesi gereğince “gecikme tazminatı” isteyebilirler. Mahkemece, bu hususların gözden kaçırılması doğru olmamıştır.
O halde; mahkemece, yapılacak iş; yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek bilirkişi aracılığıyla yerinde keşif yapılarak davacıların isteyebilecekleri ceza koşulu alacağı tutarı ile gecikme tazminatı tutarının saptanması ve taleple bağlı kalınarak varılacak sonuca göre karar vermekten ibaret olmalıdır.
Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır...")
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı Ş. I. vekili
01HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 01.12.2010 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.