"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gökçeada Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2010
NUMARASI : 2010/46-2010/57
Taraflar arasındaki “Manevi Tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gökçeada Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.102009 gün ve 2009/96 E., 2009/107 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 05.04.2010 gün ve 4535-5858 sayılı ilamı ile;
(… Dava, kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalının sorumluluğuna karar verilmiştir. Belediye meclis üyesi olan davacının 04/09/2006 tarihli belediye meclis kararında imzası bulunduğu, belediye fen müdürlüğünde çalışan dava dışı N.. K... ’nın işlemleri nedeniyle davalının “ rüşvet mi alıyorlar” diye konuşması nedeniyle davalı hakkında hakaret suçundan kamu davası açıldığı, adı geçen memurun kamu davasına müdahil olduğu, ceza mahkemesince davalının N.. K... 'ya hakaret suçundan cezalandırıldığı, ceza yargılaması sırasında davalının, belediye meclis üyelerini kastederek bu sözleri söylediğini savunduğu anlaşılmaktadır. Davacı, davalının ceza mahkemesindeki bu savunması karşısında kendisinin rüşvet almakla suçlandığını ileri sürerek manevi tazminat istemektedir. Davalının söylediği sözün dava dışı N.. K... ’ya yönelik olduğu ve hakaret oluşturduğu ceza mahkemesince belirlendiğine göre, bu belirleme BK. nun 53. maddesi gereğince hukuk hakimini bağlayıcıdır. Ceza yargılaması sırasındaki davalı beyanı, savunma sınırları içinde olup herhangi bir meclis üyesinin ismi açıklanmadığından matufiyet de söz konusu değildir. Şu durum karşısında savunma sınırları içinde kalan bu sözlerin davacıya yönelik olmadığı ve kişilik hakkına saldırı oluşturmadığı nedeniyle davanın reddedilmesi gerekirken, mahkemece davalının sorumluluğuna karar verilmesi bozma nedenidir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN:Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 29.09.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.