"İçtihat Metni"
mahkemesi : istanbul 8. icra hukuk mahkemesi
tarihi : 02/12/2009
numarası : 2009/1717-2009/2031
taraflar arasındaki “itirazın kaldırılması ve tahliye” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; istanbul 8.icra hukuk mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 23.07.2008 gün ve 2008/72-899 sayılı kararın incelenmesi davacı/alacaklı/kiralayan vekili tarafından istenilmesi üzerine, yargıtay 6.hukuk dairesinin 03.11.2008 gün ve 2008/9600-11897 sayılı ilamı ile;
(“davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan tahliye istemli icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve icra inkâr tazminatı isteminde bulunmuştur. mahkemece, itirazın kısmen kaldırılmasına, takibin 1260,00 ytl asıl alacak üzerinden devamına, red ve kabul edilen miktarlar yönünden her iki taraf yararına tazminata karar verilmesi üzerine, karar davacı alacaklı vekili tarafından tazminata yönelik olarak temyiz edilmiştir.
davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine istanbul 6. icra müdürlüğü’nün 2007/21922 es. sayılı icra dosyası ile ocak, eylül, ekim, kasım 2007 ayları kirası için icra takibi yapılmış, takibe süresinde itiraz eden davalı borçlu istenilen kira borcunu bankaya ödediğini belirtmiştir. karara dayanak alınan ve taraflarca itiraza uğramayan bilirkişi raporundan ve banka hesap ekstresinden takip konusu ekim ve kasım 2007 ayları kirasının icra takibinden önce davacı alacaklının banka hesabına ödendiği anlaşılmaktadır. davacı alacaklı da süresinde açtığı dava ile itirazın kaldırılmasını isterken davalı borçlunun itirazının kısmen yerinde olmadığını takip konusu dört aylık kiradan sadece iki aylığını yatırdığını kalanı ödemediğini belirtmiştir. her ne kadar dava dilekçesinin istem sonucu bölümünde itirazın kaldırılması istenmiş ise de dava dilekçesindeki açıklama karşısında istemin ödenmeyen iki aylık kira parasına yönelik olduğunun kabulü gerekir. yapılan yargılama sonucu davacının istemi tamamen kabul edildiğine ve davanın reddedilen bir bölümü olmadığına göre davalı yararına tazminata karar verilmiş olması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.”.)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
temyiz eden : davacı/alacaklı/kiralayan vekili
hukuk genel kurulu kararı
hukuk genel kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle hukuk genel kurulu’nun 20.06.2007 gün ve 2007/15-316 e.-2007/425 k. sayılı kararında da dava dilekçesi içeriğinde açıkça yer verilen herhangi bir istemin, talep sonucu (neticei talep) bölümünde yer almamasının sonuca etkili olmadığının vurgulanmış olmasına göre, hukuk genel kurulu’nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı/alacaklı/kiralayan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 13.10.2010 gününde, oybirliği ile karar verildi.