Logo

Hukuk Genel Kurulu2010/21-212 E. 2010/221 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haczedilen mallar üzerinde üçüncü kişinin istihkak iddiasının bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Üçüncü kişinin, haczedilen mallar üzerindeki mülkiyetini kanıtlayamaması ve İİK m. 97/a'daki mülkiyet karinesinin aksini çürütecek delil sunamaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 21.05.2009

NUMARASI : 2009/42 E-2009/866 K.

Taraflar arasındaki "İstihkak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.12.2006 gün ve 2006/1128 E.- 1887 K. sayılı kararın incelenmesi davalı/alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 26.02.2008 gün ve 2007/6044 E.-2008/3069 K. sayılı ilamı ile;

(“…Uyuşmazlık 3.kişinin İİK'nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasıdır.

Davacı 3.kişi borçlunun babası olup haciz takip dayanağı bonoda yazılı olan ve borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği iş yeri adresinde yapılmıştır. Bu durumda İİK'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanması gerekir.

Davacı 3.kişi dava konusu taşınır mallara ilişkin herhangi bir mülkiyet belgesi ibraz etmemiştir. Dinlenen tanık beyanları ise soyut nitelikte olup karine aksini ispata elverişli görülmemiştir. Dosya içerisinde olmayan ancak mahkemece değerlendirmeye alınmış olduğu anlaşılan fotoğrafların, işyerinde satışa sunulmuş eşyalar yönünden davacı üçüncü kişiye ait olduğunu ispata elverişli kanıt olarak değerlendirmek mümkün değildir.

Bu durumda, davacı üçüncü kişi dava konusu taşınır malların kendisine ait olduğunu ve böylece yasal karine aksini ispatladığından söz edilemez.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular çerçevesinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...”)

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davalı/alacaklı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle somut olayda tanık dinlenmemiş olmasına göre, bozma ilamından “Dinlenen tanık beyanları ise soyut nitelikte olup karine aksini ispata elverişli görülmemiştir.” cümlesinin çıkartılmak suretiyle Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davalı/alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.'nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 14.04.2010 gününde oyçokluğu ile karar verildi.