Logo

Hukuk Genel Kurulu2009/7-463 E. 2009/506 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararı arasında çelişki bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin kısa kararında belirtilen pay oranı ile gerekçeli kararındaki pay oranının farklı olması ve HUMK'nun 388. maddesinde belirtilen açıklık ve netlik ilkesine aykırı hareket edilmesi gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kahramanmaraş Kadastro Mahkemesi

TARİHİ : 03.04.2009

NUMARASI : 2008/161 E-2009/33 K.

Taraflar arasındaki "Kadastro tespitine itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kahramanmaraş Kadastro Mahkemesince davanın kısmen kabul ve reddine dair verilen 23.03.2007 gün ve 1978/25 E-2007/63 K. sayılı kararın incelenmesi bir kısım davacılar vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 7.Hukuk Dairesi'nin 21.02.2008 gün ve 2007/4581-2008/618 sayılı ilamıyla bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Asli Müdahillerden Maliye Hazinesi vekili ve bir kısım davacılar vekilleri

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388.maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.

Aynı kural HUMK.nun 389.maddesinde de tekrarlanmış; HUMK.nun 381.maddesinde ise “Kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçilerek okunması suretiyle olur” hükmüne yer verilmiştir.

Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.

Somut olayda; kısa kararda 1-B bendinde yer alan tescile ilişkin İso oğlu İso Anık payı “322560/99993600” olarak gösterilmişken,gerekçeli kararda “22560/99993600” pay olarak gösterilerek,kısa karar gerekçeli karar çelişkisine neden olunmuştur.

Bu nedenle, mahkemece HUMK.nun 388.maddesinin açık hükmü gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmesi doğru değildir. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.

S O N U Ç : Yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı, direnme kararının HUMK.nun 429.maddesi

gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 11.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.