"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "ceyiz ve ziynet eşyası bedeli ile maddi ve manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şanlıurafa 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne, sair hususların reddine dair verilen 13.03.2007 gün ve 2005/538 E- 2007/289 K. Sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 10.04.2008 gün ve 2007/9965-2008/5095 sayılı ilamı ile; (...Dava, çeyiz ve ziynet eşyası bedeli ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece çeyiz ve ziynet eşyası bedeli ile maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile düğün yaparak gayri resmi olarak evlendiklerini, aradan geçen sürede davalının resmi nikah yapmadığı gibi başka biri ile evli olup çocuğu bulunduğunu öğrendiğini, kendisini evden kovduğunu, evlilik vaadi ile kandırıp kızlığının bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi ile birlikte çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen olmazsa bedellerinin tazmini isteminde bulunmuştur.
Bir kişinin fiziki, sosyal ve duygusal kişilik değerlerine iradesi dışı saldırma sonucu meydana gelen eksilme ve kayıplar manevi zararı oluşturur. Bu tür kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse, manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Yasalarımız manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi, isme saldırı, nişan bozulması, evlenmenin feshi, babalığın benimsenmemesi, bedensel zarar ve öldürmedir.
Davacı, gayri resmi evliliğin gerçekleştiği 2004 yılında reşit ve mümeyyizdir. Resmi nikah olmaksızın kendi iradesi ile evlenmeyi kabul etmiştir. Davacı davalının başka biriyle evli olduğunu ve bu evlilikten çocukları olduğunu bilmektedir. Buna rağmen evlilik vaadi ile kandırıp kızlığını bozduğu iddiası ile manevi tazminat isteminde bulunamaz. Mahkemece manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabul edilmiş olması doğru görülmemiş bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle manevi tazminat yönünden bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 08.07.2009 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.