Logo

Hukuk Genel Kurulu2009/12-247 E. 2009/289 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra takibine konu ödeme emrinin borçluya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve şikayetin süresinde olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Alacaklının, ödeme emrinin isim benzerliği nedeniyle yanlışlıkla başka bir kişiye tebliğ edildiğini beyan edip yeniden tebligat istemesi ve bu durumun dosya kapsamından anlaşılması gözetilerek, ödeme emrinin borçluya daha sonraki tarihte tebliğ edildiği ve şikayetin süresinde olduğu gerekçesiyle direnme kararı onanmış, ancak alacaklının sair temyiz nedenlerinin incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kocaeli 3. İcra Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 24/09/2008

NUMARASI : 2008/267-2008/402

Taraflar arasındaki “Şikayet” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Kocaeli 3.İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin kabulüne dair verilen 12.07.2007 gün ve 285-298 sayılı kararın incelenmesi karşı taraf/alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 06.12.2007 gün ve 20358-22910 sayılı ilamı ile; (...Borçlu tarafça usulsüzlüğü ileri sürülen ödeme emri tebliğ mazbatasının incelenmesinde; borçlunun tebellüğden imtina ettiği, bu nedenle tebliğ memurunca Tebligat Kanununun 21., Tüzüğün 29.maddesinin göndermesiyle 30.maddeye göre işlem yapıldığı görülmüştür. Bu haliyle anılan tebligat usulüne uygundur.

Mahkemece şikayetin reddine karar vermek gerekirken tebligatın usulsüzlüğüne ve işin esası incelenerek takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Karşı taraf/alacaklı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

İstek, icra müdürlüğü işlemini şikayete ilişkindir.

Şikayetçi/borçlu vekili, ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini ve ödeme emrinden 25.5.2007 tarihinde haberdar olduğunu, takip dayanağı senedin kambiyo vasfına haiz olmadığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istemiştir.

Karşı taraf/alacaklı vekili, ödeme emrinin borçluya 18/05/2007 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davanın süresinde olmadığını kaldı ki bononun kambiyo senedi niteliğinde olduğunu ileri sürerek şikayetin reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.

Mahkemenin şikayetin kabulüne dair verdiği karar Özel Dairece yukarıda belirtilen nedenle bozulmuş, mahkemece ödeme emrinin 18/05/2007 tarihinde tebliğ edildiği kişi borçlu olmayıp aynı isimli farklı bir kişi olduğu, borçlunun ödeme emrini 25.5.2007 tarihinde tebellüğ ettiği bu nedenle şikayetin süresinde olduğu ve takibe dayanak senedin bono niteliğinde bulunmadığı gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle karşı taraf/alacaklı vekilinin icra dosyasına 22.05.2007 tarihinde “borçlu Mustafa Güven’e isim benzerliğinden dolayı yanlışlıkla tebligat yapılmıştır” şeklinde beyanda bulunup, yeniden ödeme emrinin tebliğini istediğinin anlaşılmasına göre, ödeme emrinin şikayetçi/borçlunun bildirdiği 25.5.2007 tarihinde tebliğ edildiği ve şikayetin süresinde olduğunun kabulüne ilişkin direnme kararı usul ve yasaya uygun olup, yerindedir.

Ne var ki karşı taraf/alacaklı vekilinin sair temyiz nedenleri Özel Dairece incelenmemiş olduğundan, dosyanın bu yönler incelenmek üzere, Özel Daireye gönderilmesi gerekir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme uygun bulunduğundan dosyanın karşı taraf/alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesi için 12.Hukuk Dairesine gönderilmesine 24.06.2009 gününde oyçokluğuyla karar verildi.