Logo

Hukuk Genel Kurulu2008/9-570 E. 2008/617 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Fazla mesai ücreti alacağı davasında, işverenin fazla mesai kayıtlarını imha etmesi nedeniyle işçinin fazla mesai yaptığının ispatı ve mahkemenin bu durumu değerlendirmesi.

Gerekçe ve Sonuç: İşçinin fazla mesai yaptığını gösteren bilgisayar kayıtlarının bulunmasına ve işverenin esas kayıtları imha etmesine rağmen, yerel mahkemenin tanık beyanlarına dayanarak hüküm kurması hatalı görülerek direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara 3. İş Mahkemesi

TARİHİ : 08/04/2008

NUMARASI : 2008/34-2008/139

Taraflar arasındaki “fazla mesai alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 3. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 29.3.2007 gün ve 73-225 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 08.11.2007 gün ve 2007/27261-37285 sayılı ilamı ile, (“…Davacının davalı işyerinde hasar servisinde şef yardımcısı olarak çalıştığı, çalışanların işe giriş ve çıkışlarının deftere kaydedildiği bu defterdeki kayıtların ay sonunda görevli tarafından bilgisayara kaydedildiği, bilgisayar çıktısının dosyaya sunulduğu bu kayıtlara esas devam defterlerinin bozma kararından sonra işverenden istendiği halde bilgisayarla yapılan ve sadece belirli zamanda işyerinde bulunanları tespit amacı taşıyan kayıtların disiplin ve güvenlik önlemleri olarak düzenlenip daha sonra imha edildiği bildirilmesine rağmen, davacı tarafından dosyaya sunulan normal çıkış saatleri ile işyerinden gerçekleştirilen çıkış saatlerini gösteren 5 dakika ile 55 dakika arasında olan süreler de fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek sonuca gidilmesi gerekirken bozma kararına uygun olmayan tanık anlatımlarına göre hüküm kurulması hatalıdır.

Kabulü göre de, ilk kararda kabul edilen alacağa dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesine hükmolunduğu halde ilk kararı davacının temyiz etmemesi nedeniyle davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeden bozma üzerine verilen temyiz konusu kararda faizin mahkemece belirlenen temerrüt tarihinden itibaren başlatılması da doğru değildir…”) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, fazla mesai ücreti alacağı istemine ilişkindir.

Yerel Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar Özel Dairece, metni yukarıda bulunan ilamla bozulmuş; Yerel Mahkeme gerekçesini tekrar ederek ve genişleterek önceki kararında direnmiştir.

Dosyada bulunan bilgisayar kayıtları uyarınca davacının fazla çalışma yaptığı tarih ve süreler açık bir şekilde gösterilmiş olup, bazı günler bu fazla çalışmanın 5 ila 55 dakikayı çok aştığı açıktır. Dolayısıyla, bozma ilamında yer alan “5 dakika ile 55 dakika arasında olan” ibaresi dosya gerçeğine uygun düşmemektedir. Bu tespit karşısında bozma ilamının birinci paragrafının son cümlesinde; “5 dakika ile 55 dakika arasında olan” cümlesinin bozma metninden çıkarılması yoluna gidilmiş; bozma ilamının bu çıkarılan bölümler dışında kalan tespitleri ve bu tespitlere dayanarak “…Davacının davalı işyerinde hasar servisinde şef yardımcısı olarak çalıştığı, çalışanların işe giriş ve çıkışlarının deftere kaydedildiği, bu defterdeki kayıtların ay sonunda görevli tarafından bilgisayara geçirildiği, bilgisayar çıktısının dosyaya sunulduğu, bu kayıtlara esas devam defterlerinin bozma kararından sonra işverenden istendiği halde bilgisayarla yapılan ve sadece belirli zamanda işyerinde bulunanları tespit amacı taşıyan kayıtların disiplin ve güvenlik önlemleri olarak düzenlenip daha sonra imha edildiği bildirilmesine rağmen, davacı tarafından dosyaya sunulan normal çıkış saatleri ile işyerinden gerçekleştirilen çıkış saatlerini gösteren sürelerde fazla çalışma yapıldığı kabul edilerek sonuca gidilmesi gerekirken bozma kararına uygun olmayan tanık anlatımlarına göre hüküm kurulması hatalıdır…” şeklindeki bozma nedeni sonuç itibariyle Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenmiştir.

Hal böyle olunca; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında çıkartılan bölüm dışında kalan ve açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine 08.10.2008 gününde, oybirliği ile karar verildi.