"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Lüleburgaz İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2008
NUMARASI : 2008/15-2008/47
Taraflar arasındaki “şikayet” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Lüleburgaz İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin kabulüne dair verilen 04.07.2007 gün ve 2007/190-179 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 19.11.2007 gün ve 2007/18744-21484 sayılı ilamı ile; (...Alacaklı N.. M..vekili tarafından borçlular S.. M..ve İ..Y..haklarında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiştir. Borçlulara gönderilen örnek 163 numaralı ödeme emrinin 09.12.2004 tarihinde S..M..’in (bizzat kendisine) tebliğ edildiği ve adı geçenin 06.12.2004 tarihinde İcra Müdürlüğüne başvurarak mal beyanında bulunduğu tespit edilmiştir. Bu dilekçede borçlu, kendi adını (F..M..) olarak yazmış ve takip talebi ve ödeme emrinde yer alan S.. M..’in kendisi olmadığı biçiminde şikâyette bulunmadan ve hakkındaki takibi benimseyerek bu takipte haczedilen mallar yönünden satışın durdurulmasını istemiştir.
Borçlunun gerek mal beyanı dilekçesinde, gerekse İcra Mahkemesine verdiği 04.07.2007 tarihli dava dilekçesinde S..M..’in kendisi olmadığı ve farklı kişi hakkında takip yapıldığı yönünde bir şikâyeti yoktur. Bu durumda alacaklı vekilinin 17.1.2005 tarihinde icra dosyasında talep açarak F.. M..yerine borçlunun adının sehven S..M.. şeklinde yazıldığı yönündeki beyanının kabulü gerekir. Anılan maddi hatanın her zaman düzeltilmesi mümkündür. Aksinin kabulü haczin kaldırılması ve diğer alacaklıların öne geçmesi… v.s. gibi hak kaybına neden olur.
O halde, Mahkemece işin esası incelenerek satışın durdurulması istemi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 28.05.2008 gününde, oybirliği ile karar verildi.