Logo

Hukuk Genel Kurulu2008/13-364 E. 2008/373 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Süresinde ödendiği halde fatura bedelinin ödenmediği gerekçesiyle cep telefonu hattının kapatılması nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, hükmedilen tazminat miktarının fazla olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının şahsiyet hakkına tecavüz teşkil eden eylemin manevi tazminata konu teşkil ettiği kabul edilmekle birlikte, hükmedilen tazminat miktarının olayın niteliği, oluş biçimi ve tarafların sosyal ekonomik durumları gözetildiğinde fazla bulunması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi

TARİHİ : 04/12/2007

NUMARASI : 2007/694-2007/736

Taraflar arasındaki manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 3.Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.12.2006 gün ve 2005/560-2006/723 sayılı kararın incelenmesi davalılardan ....İletişim Hizmetleri A.Ş. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 10.7.2007 gün ve 2007/5891-9945 sayılı ilamı ile, (...Davacı, cep telefonu abonesi olduğunu, ödemiş olduğu Ocak 2005 ayına ait 36.50 YTL'lik fatura bedelinin ödenmediği iddiası ile .....Hizmetler A.Ş tarafından telefonunun kapatıldığını, belgeli itirazlarına rağmen konuşmaya açılmadığını, kendisinin ticaretle uğraşıp işlerini cep telefonuyla takip ettiğini, zarara uğradığını ileri sürerek, 6.000,00 YTL manevi tazminatın faizi ile ödetilmesini talep etmiştir.

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, davalı .... İletişim Hizmetleri A.Ş hakkındaki davanın reddine, 3.000,00 YTL manevi tazminatın davalı ....A.Ş'den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davacının, süresinde ödediği cep telefonunun Ocak 2005 fatura bedelinin ödenmediğinden bahisle, davacının tüm itirazlarına rağmen davalı ...A.Ş tarafından görüşmeye kapatıldığı hususu tüm dosya münderecatından anlaşıldığı gibi taraflar arasında da ihtilafsızdır. Mahkemenin kabulünde belirtildiği gibi, bu olay nedeniyle davacının şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğradığı hususu da tartışmasızdır. Hakim, B.K. 49/2 maddesi gereği manevi tazminatın miktarını tayin ederken tarafların sıfatını işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını dikkate alarak tesbit edecektir. Manevi tazminatın miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü, kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nesafetle hüküm vereceği M.K. 4. maddesinde belirtilmiştir. Ödettirilecek para miktarı tazminat ve ceza değildir. Çünkü, mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi davalının hukuka aykırı fiilinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Manevi tazminat, zarara uğrayanda bir huzur duygusu vermeli, duyduğu elem ve ızdırabın dindirilmesini amaç edinmelidir. O nedenle, tazminatın miktarı tayin edilirken, bu amaç ve fonksiyon gözardı edilmemelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olmalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişen hal ve şartların olacağı da kuşkusuzdur. Hakim bu konudaki takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri kararında objektif ölçülere göre isabetli olarak gösterilmelidir.

Davaya konu olayın niteliği ve oluş biçimi gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen 3.000.000.000 TL manevi tazminatın fazla olduğu açıktır. O halde davacı yararına daha uygun bir miktar manevi tazminata hükmolunmak gerekirken aksi düşüncelerle 3.000,00 YTL gibi fazla bir miktara hükmedilmesi bozmayı gerektirir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davalılardan .....İletişim Hizmetleri A.Ş. vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davalılardan .... İletişim Hizmetleri A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığından, 14.5.2008 gününde ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.