"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 17.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/03/2007
NUMARASI : 2006/480 E-2007/101 K.
Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 17.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 7.2.2006 gün ve 2005/213-2006/9 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 8.6.2006 gün ve 2006/4812-9347 sayılı ilamı ile; (“...Davalı SSK ve Bağ-Kur arasında 7.11.2000 tarihinden itibaren yürürlüğe giren “ortak tedavi protokolü”nun imzalanarak, ortak fiyat tesbit komisyonlarının oluşturulduğunu, 19.6.2003 tarihli kararla yürürlükteki fiyatların rayiç bedel fiyat tesbit komisyonlarınca tesbit edilen yeni tutarlara çekilerek geriye dönük olarak 10.8.1998-5.6.2003 tarihleri arası davacı Sandık aleyhine oluşan farkların satıcı firmalara borç çıkartılmasına karar verildiğini, davalının satmış olduğu malzeme ve cihazların fiyatlarının güncelleştirilmesi, takas ve mahsup işlemleri sonucu 1.116.154,79 Dolar borç çıkarıldığını ileri sürerek, bu miktar alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, talep ve iddianın yersiz olduğunu sözleşmeye aykırı davranmadığını bildirerek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı ......Tıbbi Malz.Tic Ltd Şti’nin yetkili temsilcisi olan C. M.aleyhine Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının 2002/442 hazırlık, 2003/67 esas, 2003/50 karar sayılı iddianameleri ile çıkar amaçlı suç örgütü üyesi olmak, rüşvet vermek, nitelikli dolandırıcılık, sağlığa dair malzeme temininden kaçmak ve ihaleye fesat karıştırmak suçlarından Devlet Güvenlik Mahkemesinde dava açılmıştır. BK 53.maddesine göre her ne kadar ceza mahkemesinin beraat kararı hukuk hakimi bağlamaz ise de tesbit edilen maddi olgular hukuk hakimini bağlar.
Hal böyle olunca mahkemece davalı hakkında açılan ceza davasının sonucunun beklenerek hasıl olacak duruma göre hüküm kurulması gerekirken Mahkemece eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir...”) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma
kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.