Logo

Hukuk Genel Kurulu2007/1-854 E. 2007/846 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar planlarının iptalinden sonra önceki kadastral duruma dönülmesi talebinin reddedilmesi üzerine açılan tapu iptali ve tescil davasının görev yönünden reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İdari yargı mercilerinde verilen iptal kararları sonucu imar parsellerinin dayanağının ortadan kalkması ve oluşan yolsuz tescil kaydının terkini talebinin adli yargının görev alanına girdiği gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 12/06/2007

NUMARASI : 2007/131-2007/344

Taraflar arasındaki "Tapu iptali-Tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gebze 2.Aslliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 16.2.2006 gün ve 2005/246-2006/44 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 6.11.2006 gün ve 2006/8217-10690 sayılı ilamı ile, (...Dava, tapu iptal, tescil ve eski hale getirme isteklerine ilişkindir.

Mahkemece, isteğin, idari yargının görev alanında olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden, toplanan delillerden davacı adına kayıtlı 3226 ve 3227 kadastral parsellerin imar uygulamasına tabi kılınarak imar parsellerinin oluştuğu, idari yargı yerinde açılan dava sonucu söz konusu imar parsellerinin dayanağını oluşturan idari kararın (Encümen kararının) idari yargı yerinde iptal edildiği; bunun üzerine davacı tarafından önceki kadastral mülkiyet durumuna dönülmesi istekli dava sonunda (Gebze 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/56 Esas 2000/724 Karar sayılı bu isteğin kabul edildiği ne varki; imar öncesi kadastral mülkiyet durumuna dönülemediği anlaşılmaktadır.

Somut olayda; idari tasarruf ve idari yargı evresinin geçtiği sabittir.Bu durumda; yukarıda açıklanan işleyiş dikkate alındığında imar parsellerinin dayanağının ortadan kalktığı, sicilde mevcut imar parsellerine ilişkin kayıtların yolsuz sicil niteliğine dönüştüğü açıktır.Yolsuz tescilin sicilden terkini istekli davanın ise adli yargı yerinde görülmesi gerekeceği kuşkusuzdur.

Hal böyle olunca; işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ:Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 14.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.