"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 4. İcra Mahkemesi
TARİHİ : 25/07/2007
NUMARASI : 2006/710-2007/676
Taraflar arasındaki “şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 4.İcra Mahkemesince şikayetin kabulüne dair verilen 16.3.2007 gün ve 2007/288 E. 223 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 4.5.2007 gün ve 2007/6128-9040 sayılı ilamı ile, (...Kadıköy 3.Ticaret Mahkemesi’nin 21.12.2004 tarih ve 2004/337 E, 2004/1052 K sayılı kararının hüküm bölümünün 8/B bendinde 650.199 DEM yönünden Şekerbank AŞ.nin borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiştir.
Kadıköy 3.Ticaret Mahkemesi’nin 15.12.2006 tarih ve 2006/765 E, 2006/862 K sayılı kararının hüküm bölümünün B/1 bendinde aynı mahkemenin 2004/337 E, 2004/1052 K sayılı kararının 8/B ve 9.bentlerinde yer alan kararların taraflar yönünden kesinleştiği belirtilerek esasla ilgili yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
Kadıköy 3.Ticaret Mahkemesi Başkanlığı’nın icra müdürlüğüne gönderdiği 25.01.2007 tarih ve 2006/765 sayılı yazısının (b) bölümünde, yukarıda 1.paragrafta sözü edilen ve 650.199 DEM bakımından davanın kabulü ile ilgili hükmün kesinleştiğinin açıklandığı anlaşılmaktadır. Kesinleşen ilamın infazı için icra müdürlüğüne başvuran S.Ş.AŞ. Vekilinin isteminin kabulüne ve 650.199 DEM’lik icra dosyasına iadesine ilişkin 09.03.2007 tarihli icra müdürlüğü kararı, yasaya uygundur.Zira yukarıdan beri açıklanan şekliyle ilamın infazını engelleyecek bir durum söz konusu değildir.
Adı geçen borçlunun, bu paranın istirdadı için ayrıca dava açmış olması ve bu davanın İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/1041 esasında derdest bulunması, borçlunun icra dosyasındaki İİK’nun 361.maddesine uygun talebinin yerine getirilmesine engel teşkil etmez.
Ayrıca, Ankara 1.Ticaret Mahkemesi’nin 2005/337 esasında görülen teminat mektubu lehdarı ....Ltd.Şti. tarafından, Şekerbank aleyhine açılan ve teminat mektubundan doğan alacağın tahsiline ilişkin davanın yargılaması sırasında yukarıda sözü edilen 650.199 DEM’in ödenmemesi yönünde verilmiş bir tedbir ya da bu para üzerine konulmuş bir haciz bulunmadığından, fazla ödenen paranın alacaklıdan geri istenmesine engel bulunmamaktadır.
O halde şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme
kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 7.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.