Logo

Hukuk Genel Kurulu2007/13-277 E. 2007/273 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Geçersiz araç satış sözleşmesi nedeniyle verilen teminat senedinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti davasında, mahkemenin geçersiz sözleşmeye dayanarak davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Haricen yapılan araç satış sözleşmelerinin ve buna dayalı teminat senetlerinin hukuki sonuç doğurmayacağı, geçersiz sözleşmelerde herkesin verdiği şeyi geri isteyebileceği ve davalının geçersiz sözleşmeye dayanarak senedin tahsilini isteyemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki "menfi tespit, senet iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Keşan 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 28.10.2005 gün ve 2004/412 E. 2005/345 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 10.7.2006 gün ve 2006/8941 E. 11359 K. sayılı ilamı ile,

(....Davacı, dava dışı Hüseyin Ü...'dan haricen satın aldığı araç karşılığı, adına kayıtlı olan araç ile 8.500.000.000 TL para verdiğini, kendisinin Hüseyin'e verdiği aracın davalıya haricen satıldığını, devir için kendisine başvuran davalıya teminat olarak 11.000.000.000 TL. lik senet verdiğini, ancak kendisine satılan aracın savcılıkça elinden alındığını, davalıda olan aracının kendisine iade edildiğini buna rağmen davalıdaki teminat senedinin verilmediğini ileri sürerek, senedin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, aracı dava dışı Hüseyin Ü...'dan satın aldığını, devir için gittiğinde aracın üstünde rehin olduğunu gördüğünü, kayıt maliki olan davalının borcu ödeyip rehni kaldıracağını taahhüt edip teminat olarak 11.000.000.000 TL. lik senedi verdiğini, bilahare davacının kendi aracının elinden alındığını bildirerek kayıt maliki olması nedeniyle satın aldığı aracı elinden aldığını, bu nedenle teminat olarak verilen senedin geçerli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davacının senedi davalıya rızası ile verdiğine dayanılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiş, karar Dairemizin 11.4.2006 gün 390/5371 sayılı kararı ile onanmış, davacı bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

Davacı ile dava dışı Hüseyin Ü... arasında geçersiz araç satış sözleşmesinin yapıldığı ve davacı tarafından satın alınan aracın bedeli olarak dava dışı Hüseyin Ü...'a verilen aracın da haricen davalıya satıldığı, araç üzerinde rehin olması nedeniyle başvurulan kayıt maliki davacının rehni kaldırıp borcu ödeyeceğine ve devri yapacağına ilişkin teminat olarak dava konusu senedi verdiği, davacıya satılan aracın elinden çıkması üzerine davacının haricen davalıya satılan aracı geri aldığı tüm dosya içeriği ve tarafların kabulleri ile sabittir.

Davacı ile dava dışı şahıs ve bu şahıs ile davalı arasındaki araç satışları haricen yapıldığı için gerek harici araç satım sözleşmeleri ve gerekse buna dayalı ceza ve teminat niteliğindeki belgeler hukuki sonuç doğurmaz. Geçersiz sözleşmelerde herkes akitinden verdiğini geri isteyebilir.

Davalı davacıdan geçersiz sözleşmeye dayanarak aracın kendisine devrini ve devir için verilen teminat senedinin tahsilini isteyemez. Bu durumda davacı tarafından verilen teminat senedinin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken, mahkemece geçersiz sözleşmelere geçerlilik kazandıracak şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

Ne var ki daha önce yapılan temyiz incelemesinde bu hususun zuhulen gözden kaçırılmış olduğu anlaşıldığından davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemiz onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının az yukarıda açıklandığı şekilde bozulmasına karar verilmiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ:Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 16.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.