"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Büyükçekmece Asliye 2.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 10.06.2004 gün ve 2004/780-615 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 19,09.2005 gün ve 2005/6936-8303 sayılı ilamı ile,
(...Dava, önalım hakkının kullanılmasına ilişkindir. Mahkeme davanın reddine karar vermiş ve hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Olayımıza gelince; dava konusu pay 24.01.2003 tarihinde Zahide Ö...... tarafından 17.600.000.000.-TL bedelle davalı Süleyman Ç....'e satılmış, davacı bu payın iptali ile adına tescilini süresinde açtığı bu dava ile istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazın fiilen taksim edildiğini, satış bedelinin de tapuda masraf az olsun diye düşük gösterildiğini, gerçek satış bedelinin Seksen milyar lira olduğunu, "satış sözleşmesi" başlıklı yazılı bir belge vererek bu belgede de Seksen milyara satış yapıldığının yazılı bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece mahallinde üç kişilik bilirkişi heyeti ile yapılan keşif sonucu düzenlenen raporda payın dava tarihindeki değerinin 100.440.000.000.-TL olduğu belirtilmiş, adi yazılı bir belge niteliğinde bulunan "tarla satış sözleşmesi"ndeki miktara itibar edilerek davacının önalım bedeli olarak bu bedeli ödemesine karar verilmiş ise de davacı kabul etmemiştir.
Keşif sırasında dinlenen tanıklar satış bedeli hakkında beyanda bulunmamışlardır. Keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporları, önalım bedelinin tayininde tek başına yeterli delil teşkil etmez.
Mahkemece kabul gören "tarla satış sözleşmesi", adi yazılı bir belge olup, tapu kaydı ve akit tablosu gibi resmi yazılı bir belgeye karşı aynı değerde kabul edilemeyeceğinden, tapuda yazılı satış bedelinin önalım bedeli olarak kabulü ile davacıya bu bedeli ödemesi için süre tanınması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi hatalı olmuştur.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda ; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 28.03.2007 gününde oyçokluğu ile karar verildi.