Logo

Hukuk Genel Kurulu2005/12-471 E. 2005/442 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedellerinin ödenmesinde uygulanacak faiz oranının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmemiş kamulaştırma bedellerine Anayasa'nın 46/son maddesinde öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanamayacağı, kesinleşene kadar Bütçe Kanunu'ndaki oranların, kesinleştikten sonra ise 46/son maddedeki oranların uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkemenin bu ilkelere aykırı hesaplamaya dayalı direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Mahkemesi

:

İstanbul 10.İcra Hukuk Mahkemesi

Günü

:

18.5.2005

Sayısı

:

2005/267-694

Taraflar arasındaki “şikayet” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 10.İcra Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.5.2004 gün ve 2004/126-672 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 4.2.2005 gün ve 24354-1880 sayılı ilamı ile,

(...Anayasa'nın 4709 Sayılı Yasa ile değişik 46/son fıkrası hükmüne göre kesin hükme bağlanan (kesinleşmiş) kamulaştırma bedellerinin ödenmemesi halinde, kararın kesinleşme tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması talep edilebilir. Bir başka anlatımla henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelleri için Anayasada öngörülen en yüksek faiz oranının uygulama alanı bulunmamaktadır.

İcra mahkemesince takip dayanağı ilamın kesinleşmesine kadar 3095 Sayılı Yasa hükümleri doğrultusunda (Bütçe Kanununda öngörülen yıllar ve oranlar gözönünde tutularak), ilamın kesinleşmesinden sonra ise kesinleşme tarihinde 17.10.2001' den sonra olma koşulu da gözetilerek Anayasa'nın 46/son maddesi uyarınca kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplama yapılması gerekmektedir

Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonrası verilen rapor yukarıdaki ilkelere uygun düşmemektedir.

Yapılacak iş, açıklanan kurallara uygun olarak, Yargıtay denetimine imkan tanıyacak şekilde, bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir. Bu gerekçeyle kararın bozulması gerekirken onandığı anlaşılmaktadır. O halde, borçlu idarenin karar düzeltme talebi kabul edilmelidir....)

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ:Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 6.7.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.