Logo

Hukuk Genel Kurulu2005/9-318 E. 2005/327 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının daha önce çalıştığı kamu kuruluşundaki hizmet süresinin, davalı işyerindeki kıdem tazminatı hesabında dikkate alınıp alınamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının önceki kamu kuruluşundan kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek bir şekilde ayrılmadığı, kendi isteğiyle istifa ettiği anlaşıldığından, 1475 sayılı İş Yasası'nın 14/4. maddesi gereğince değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilebilmesi için aranan koşulların oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Mahkemesi

:

Kayseri İş Mahkemesi

Günü

:

22.02.2005

Sayısı

:

45-101

Taraflar arasındaki “kıdem tazminatı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 30.12.2003 gün ve 2003/1053-1259 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 7.7.2004 gün ve 2004/3784-17305 sayılı ilamı ile,

(...Davacı davalıya ait işyerinde çalışmaya başlamadan önce Sümerbank Kayseri Pamuklu Sanayi bünyesinde hizmet akti ile çalıştığı 20.8.1980-30.11.1981 tarihleri arasındaki çalışmanın kıdem tazminatı hesabında nazara alınması gerektiğini iddia ederek kıdem tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece istek gibi karar verilmiştir. Dosya içerisinde mevcut Sümerbank Kayseri Pamuklu Sanayi Müessesesi tarafından davacıya yazılan ve davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 18.12.1985 tarihli yazıda davacının işyerlerinden 30.11.1981 tarihinde kendi isteğiyle ayrıldığı bildirilmiştir. 1475 Sayılı İş Yasasının 14/4 maddesi gereğince değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilebilmesi için hizmet akdinin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermesi gerekir. Davacının Sümerbank işyerinden istifa ederek ayrıldığı anlaşıldığından Sümerbank’ta geçen çalışma döneminin kıdem tazminatı hesabında nazara alınması mümkün değildir. Bu sebeplerle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü bozmayı gerektirmiştir...)

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire Bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.5.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.