Logo

Hukuk Genel Kurulu2005/8-264 E. 2005/277 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil dışı bırakılan taşınmazın 20 yıllık zilyetlik şartı aranmaksızın tescili talebinin reddi.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın, tescil dışı bırakıldığı tarihten itibaren yirmi yıllık süre boyunca Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerinde öngörülen koşullar altında zilyetliğinin bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Mahkemesi : Konya Asliye 1.Hukuk Mahkemesi

Günü : 1.2.2005

Sayısı : 535-13

Taraflar arasındaki “tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya Asliye 1.Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 27.4.2004 gün ve 2002/419 E. 2004/196 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 18.6.2004 gün ve 4405-4906 sayılı ilamı ile;

(.....Dava, kadastro çalışmaları sırasında Teknik Bilirkişi Mühendis A. Ü..ın rapor ve krokisine göre taşlık olarak kadastro dışı bırakılan taşınmazın Türk Medeni Kanununun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. ve 17.maddesi hükümleri uyarınca tescili isteğine ilişkindir. Kadastro dışı bırakma işleminde, taşınmazın geometrik durumu belirlenmediğinden bir tespit işlemi değil ise de, görevlilerce bir yerin tescile tabi olmadığı saptanarak hukuksal durum belirlenmiş olduğundan yapılan bu işlem, bir kadastro işlemidir. Yargıtay'ın kararlılık kazanan uygulamalarına göre; tespit dışı bırakılan bir yerin, Türk Medeni Kanununun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. ve 17.maddesi hükümlerine göre tapuda tescil edilebilmesi için davacının kendisine ait 358 ada 20 ve komşu aynı ada 18 sayılı parsellerin tespit dışı bırakılma işleminin yapıldığı 17.07.1997 tarihinden dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile anılan maddelerde belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesi gerekir.

Somut olayda, toplanan delil ve belgelere göre; tespit dışı bırakılma işleminin yapıldığı 17.07.1997 tarihinden davanın açıldığı 12.04.2002 tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresi dolmamıştır. Bu açıklamalara göre, kazanma koşullarının davacı yararına gerçekleştiğinden söz edilemez. Açıklanan nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.....)

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.4.2005 gününde, oybirliği ile karar verildi.