Logo

Hukuk Genel Kurulu2001/19-347 E. 2001/376 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Teslim edilen tişörtlerin ayıplı olması nedeniyle alıcı tarafından açılan akdin feshi ve tazminat davasında, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı ve ayıbın tespit edilip edilemeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Ayıp ihbarının davalı tarafından kabul edildiğinin ve davacının tüm iddialarının incelenerek bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki "aktin feshi ve tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 8.Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20.4.1999 gün ve 1997/954 E- 1999/445 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 24.1.2000 gün ve 1999/7022-2000/316 sayılı ilamı ile;

(...Davacı vekili, davalıya 15/11/1996 tarihinde teslim edilmek üzere 60.000 adet tişört siparişi verdiklerini ancak, teslimatın süresinde yapılmadığı gibi teslim olunan malın 7.164 adedinin ayıplı olduğunun ekspertiz aracılığıyla tesbit edildiğini, ayıplı malın satılamaması nedeniyle kar mahrumiyetine uğradıklarını, malın kendilerine geç teslim olunması nedeniyle üçüncü kişi olan Q firmasına reklamasyon ödediklerini iddia ederek akdin feshi ile 130.930 DM zararının tahsilini, malların iddiasının kabul olunmaması halinde ise 62.872 DM'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı savunmasında, akdi ilişkinin 60.000 adet mal ile sınırlı olmayıp 106.741 adet olduğunu, malın tesliminde gecikme olmadığını, malın Türkiye'de kontrol edilerek alındığını ve ödendiği beyan edilen ekspertiz ücretinin fahiş olduğunu, mal bedeline yönelik ödemelerde davacının eksik ödeme yaptığını, beyan ederek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, bilirkişilerce incelenen beş adet tişörtün kimin tarafından üretildiğinin belli olmadığı, ayrıca bu ürünlerdeki ayıbın 7.164 adete teşmil edilemiyeceği, ayıplı malı olan davacının yeni sipariş vermesinin çelişki yarattığı, ayıp ihbarının süresi içinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı tarafından davalıya yazılan muhtelif tarihli yazılar ve özellikle davalı tarafından düzenlenen 11/3/1997 tarihli yazı dikkate alındığı da ayıp ihbarının süresinde yapıldığı ve bu yöndeki iddianın davalı tarafından kabul edildiği anlaşılmaktadır.

O halde mahkemece, davacının tüm iddiaları üzerinde durularak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 18.4.2001 gününde, oybirliği ile karar verildi.