"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir Asliye 4.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 16.6.1999 gün ve 427 E- 499 K. sayılı kararın incelenmesi davacı alacaklı vekilii tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 4.11.1999 gün ve 7166-7989 sayılı ilamı ile; (...Davacı vekili davalının iki kez 7000'er DM.dan toplam 14000 DM. Borç aldığını, kartvizitinin arkasına borçlu olduğunu, yazıp imzaladığını ancak ödemediğini icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatını talep etmiştir.
Davalı vekili davacıdan böyle bir borç para almadığını, müşterilere bu tür kartlar yazdıklarını davacının bunu bir şekilde eline geçirip takip yaptığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece belgenin tek başına borcun varlığına yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davalıdan olan alacağı ile ilgili olarak davalının imzasını taşıyan iki adet belgeye dayanmıştır. "Bu belgelerde" 7.000 DM borçluyuz. İfadesi kullanılmıştır. Davalı bu karttaki imzayı kabul etmektedir. Davacının da kuyumculuk yaptığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Kuyumcular arasında bu şekilde belgelerle para alışverişi yapılması da olasıdır. Belge tek başına borç ikrarı niteliğinde kabul edilmediği takdirde bu belgeler HUMK.nun 292. maddesi gereğince yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Ve bu durumda tanık dinlenilebilir. O halde Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde gösterecekleri tanıklar dinlenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı alacaklı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, özellikle bozma ilamında yer alan "Davacı davalıdan olan alacağı ile ilgili olarak davalının imzasını taşıyan iki adet belgeye dayanmıştır. Bu belgelerde 7.000 DM borçluyuz. İfadesi kullanılmıştır. Davalı bu karttaki imzayı kabul etmektedir. Davacının da kuyumculuk yaptığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Kuyumcular arasında bu şekilde belgelerle para alışverişi yapılması da olasıdır. Belge tek başına borç ikrarı niteliğinde kabul edilmediği takdirde bu belgeler HUMK.nun 292. maddesi gereğince yazılı delil başlangıcı niteliğindedir." Şeklindeki ifadede belgenin tek başına borç ikrarı kabul edilmeyeceği konusunda bağlayıcı bir görüş bildirilmemiş olması da nazara alınarak anılan belgenin tek başına borç ikrarı olduğu kabul edilmelidir. Zira belgede miktar belirtilerek "borçluyuz" ifadesi kullanılmıştır. Belgenin bu niteliğine göre, Davacının sadece anılan belgeye dayanıp başkaca delil bildirmemiş olması davanın reddini gerektirmeyip, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 6.12.2000 gününde, oybirliği ile karar verildi.