Logo

1. Ceza Dairesi2023/8946 E. 2025/2903 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında mağdur ...’ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün istinaf incelemesi sonucu onanmasının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay’ın bozma kararı verip vermeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkındaki mahkûmiyet hükmünün dayandığı raporun yaralanmaların hayati tehlikeye yol açıp açmadığı konusunda yetersiz oluşu, haksız tahrik hükümlerinin yerinde uygulanmamış olması ve eksik ceza tayini hususları gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2021/861 E., 2022/1686 K.

SUÇLAR : Kasten yaralama, kasten öldürmeye teşebbüs

HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Kısmi temyiz başvurularının reddi, kısmi hükümlerin bozulması

İlk Derece Mahkemesince sanıklar hakkında mağdur ...'a yönelik kasten yaralama suçundan hükmolunan cezanın tür ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar ile bu suça yönelik temyizlerin niteliği dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/2-d maddesi uyarınca hükümlerin temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.

İlk Derece Mahkemesince sanıklar hakkında mağdur ...'ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Kanun'un 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. İstanbul Anadolu 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.10.2020 tarihli ve 2019/259 Esas, 2020/366 Karar sayılı kararı ile; sanıklar hakkında mağdur ...'ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81/1, 35/2, 29/1, 62/1, 53/1, 58/6. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 08.12.2022 tarihli ve 2021/861 Esas, 2022/1686 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık ... müdafii ile sanık ... ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

1. Sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri özetle; sanığın öldürme kastı olmadığına, suç vasfının kasten yaralama olduğuna, fazla ceza tayin edildiğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

2. Sanık ... ve müdafiinin temyiz sebepleri özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanığın suça iştirak etmediğine, lehe hükümlerin uygulanması, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. GEREKÇE

1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suçun kanuni tanımındaki fiili gerçekleştiren sanıkların fail olarak kabulünde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık ... müdafii ile sanık ... ve müdafiinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde hükümlerde bozma nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2. Dosya kapsamına göre, sanık ...'un tanık ...'in erkek arkadaşı olduğu, mağdur ...'ın ise ...'in çalıştığı iş yerinde yöneticilik yaptığı, mağdur ...'nin ...'ın kardeşi, sanık ...'ın ise ...'un arkadaşı olduğu, olay günü ...'un ...'in telefonunda, mağdur ...'ın gönderdiği "sarı civcivim işler nasıl" yazılı mesajı gördüğü, bu durumu sorduğunda ...'in mesajdan rahatsız olmadığını söylediği, ...'un mesajla ilgili ...'la konuşacağını söyleyerek iş yerinden ayrıldığı, akabinde yaklaşık bir saat sonra ...'un yanında Hasan da olduğu halde iş yerine geldikleri, yanlarına çağırdıkları ...'la konuşmaya başladıkları, ...'un ...'a bir daha ...'e bu tür mesajlar göndermemesi yolunda tehdit içeren ifadeler kullandığı, bunun üzerine taraflar arasında tartışma çıktığı, tartışma sırasında Hasan'ın ...'a saldırarak darp ettiği, kavgaya ...'nin de dahil olduğu, sanıkların ...'ye de saldırdıkları, kavga sırasında ... ...'ı tekmelerken, Hasan'ın da bıçakla dizinden yaraladığı, ardından ...'un ...'yi batın bölgesinden iki kez bıçakladığı, ...'nin bıçağı tutarak kendisini savunmaya çalıştığı sırada Hasan'ın da saldırısına maruz kaldığı olayda,

a) Adli Tıp Kurumu İstanbul Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 17.03.2017 tarihli adli muayene raporunda, ...'nin batın sağ alt kadranda 1,5 cm çizik izi, sol işaret parmağı distalde 1 cm cilt kesisi mevcut olduğu, batın sol alt kadranda 1,5 cm lik batına nafiz delici kesici alet yarası saptandığı, yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğunun belirtildiği; ancak yaraların niteliği ve iç organlarda bir yaralanma olup olmadığının açıkça belirtilmemesi karşısında; mağdurun tedavi gördüğü hastaneden tedavi kayıtları, varsa ameliyat notları ile müşahade evrakları ve tüm grafilerinin getirtilerek, raporu ile birlikte yaraların niteliği, her bir yaranın iç organlarda yaralanma oluşturup oluşturmadığı ve yaraların ayrı ayrı hayati tehlikeye neden olup olmadığı yönünde rapor alınarak, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

b) İlk haksız hareketin sanıklardan geldiği, mağdurdan sanıklara yönelen etki-tepki dengesini bozacak nitelikte haksız söz veya davranış bulunmadığı anlaşıldığından, sanıklar lehine koşulları oluşmadığı halde, haksız tahrik indirimi uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini,

c) Kabule göre de; dosya kapsamında bulunan mevcut raporda, mağdurun batına nafiz yaralanması nedeniyle hayati tehlike geçirdiğinin belirtilmesi karşısında, 5237 sayılı Kanun'un 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 35/2. maddesi uyarınca makul (orta) bir ceza tayini yerine yazılı şekilde 10 yıl hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle sanıklar hakkında eksik ceza tayini, hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR

A. Sanıklar hakkında mağdur ...'a yönelik kasten yaralama suçundan verilen hükümler yönünden;

İlk Derece Mahkemesince hükmolunan cezanın tür ve miktarı ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar nazara alınarak 5271 sayılı Kanun’un 286/2-d maddesinde yer verilen; “İlk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları”nın temyiz incelemesine tabi olmadığına ilişkin düzenleme ile incelemeye konu kasten yaralama suçunun, 5271 sayılı Kanun’un 286/3. maddesi kapsamında da bulunmadığı dikkate alındığında, sanık ... müdafii ile sanık ... ve müdafiinin bu suça yönelik temyiz istemlerinin, 5271 sayılı Kanun’un 298/1. maddesi uyarınca Tebliğname'ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanıklar hakkında mağdur ...'ye yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen hükümler yönünden;

Gerekçe bölümünün (2) numaralı paragrafında açıklanan nedenlerle, sanık ... müdafii ile sanık ... ve müdafiinin temyiz talepleri eksik inceleme, haksız tahrik indirimi ve kabule göre de, teşebbüs nedeniyle eksik ceza tayini yönünden yerinde görüldüğünden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 08.12.2022 tarihli ve 2021/861 Esas, 2022/1686 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname'ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı açısından 5271 sayılı Kanun'un 307/5. maddesi gereğince sanıkların kazanılmış hakkının dikkate alınmasına,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 12. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

15.04.2025 tarihinde karar verildi.