Logo

1. Hukuk Dairesi2020/851 E. 2020/2104 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras bırakanın bir taşınmazını davalı adına tescil ettirmesinin muris muvazaası, hata veya hileden kaynaklandığı iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, davanın reddine ilişkin hükmün onanmasına dair Yargıtay kararına karşı yapılan karar düzeltme talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin muris muvazaası hükümlerinin uygulanamayacağı ve tenkis isteminde hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararında isabetsizlik bulunmadığı, ancak vekalet ücretinin hesaplanmasında yanılgı yapıldığı gözetilerek, vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul 2.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.12.2015 gün ve 2012/91 Esas 2015/510 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 12.11.2019 gün ve 8489-5793 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde taraflar vekillerince istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil; ıslahla, hata ve hile hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.

Davacılar, miras bırakanları ...’ın 5 parsel sayılı taşınmazın 210 m2’lik kısmını haricen satın aldığını, yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile payına üç adet bağımsız bölüm isabet ettiğini ancak bunlardan 15 numaralı bağımsız bölümün muvazaalı olarak ve davalının miras bırakan üzerinde kurduğu baskı neticesinde davalı adına tescil edildiğini, tescil işleminin kız çocuklardan mal kaçırma kastı ile yapıldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde bedele karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında davalarını ıslah ederek taleplerinin kabul görmemesi halinde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.

Davalı, dava konusu bağımsız bölümün miras bırakan ile ilgisinin olmadığını, miras bırakanın dava konusu arsa üzerinde haricen bir kısım yeri arsa sahibinden satın aldığını ve gecekondu yaptırdığını, ancak arsa sahibinin tapuda devre yanaşmadığını, bunun üzerine kendi girişimleri ile miras bırakana ait gecekonduya mukabil iki adet bağımsız bölümün miras bırakan adına, dava konusu bağımsız bölümü de şahsi başarısına karşılık olarak adına tescilini sağladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, dava konusu taşınmazın evveliyatında miras bırakan adına kayıtlı olmadığından muris muvazaası hükümlerinin uygulanamayacağı ve hak düşürücü süre geçtikten sonra tenkis isteminde bulunulması gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararın taraflarca temyizi üzerine, Daire'nin 2016/8489 Esas, 2019/5793 Karar sayılı 12.11.2019 tarihli ilamıyla, hükmün onanmasına karar verilmiştir. Daire kararına karşı davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından karar düzeltme istenmiştir.

Hemen belirtilmelidir ki; davanın reddine dair verilen kararın Dairece onanmış olmasında işin esası bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK'nın 440. maddesi uyarınca REDDİNE.

Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik karar düzeltme isteğine gelince; davanın 50.000,00 TL değer gösterilerek açıldığı, yargılama sırasında keşif yapılarak harcın ikmal edildiği gözetilerek, taşınmazın davacıların miras payına isabet eden ve harcı tamamlanan değerleri üzerinden davalı lehine avukatlık ücreti takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile 1.800,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Anılan bu husus, karar düzeltme isteği sırasında yeniden yapılan inceleme ile saptandığından ve ancak yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; Mahkemece verilen 30.12.2015 tarih, 2012/91 Esas-2015/510 Karar sayılı hükmün vekalet ücretine ilişkin 2. bendinin hükümden çıkarılarak yerine “Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesaplanan toplam 30.735,00 TL vekalet ücretinin 8.875,00 TL'sinin davacı ...'den, 5.465,00'er TL'sinin davacılar ...., ...,... ve ...den alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, davalı vekilinin bu yöne ilişkin olarak karar düzeltme isteğinin açıklanan nedenden dolayı (6100 Sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 Sayılı HUMK’nun 440. maddesi uyarınca kabulüne, Dairenin, 12.11.2019 tarih 2016/8489 Esas-2019/5793 Karar sayılı onama ilamının bu yönden ortadan kaldırılmasına, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacıdan harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

peşin alınan harcın temyiz eden davalıya geri verilmesine, 03.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.