Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10008 E. 2023/4717 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinledikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine temsilcisi, tapu kaydına dayanarak dava konusu 122 ada 25 parsel sayılı taşınmazda davalı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığını ve taşınmazın mera niteliğinde olduğunu belirtmek suretiyle tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tescilini, olmazsa taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili katıldığı oturumlarda davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait olmadığı, taşınmazın mera niteliği taşınmadığı, özel mülkiyete konu taşınmaz vasfında bulunduğu, zilyetlikle mülk edinme koşullarının davalı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayandığı, soyut, dayanaksız, gerekçesiz yerel bilirkişi beyanlarına itibar edildiği, ... Tevzi Komisyonunca yapılan çalışmalar sonucu çekişmeli taşınmazın Hazine adına kaydedildiği, kadastro sırasında tablendikatif listesi ve eski tapu kayıtlarının dikkate alınmadığı, dinlenen yerel bilirkişilerin yaşları nazara alındığında Hazine adına oluşan tapu kaydının tesis tarihinden geriye doğru iktisap sağlayan süreye ilişkin zilyetliği bilmelerinin mümkün olmadığı, davalı ve mirasbırakanları tarafından aynı çalışma bölgesinde kayıtsız ve belgesizden taşınmaz edinilip edinilmediğinin yöntemince araştırılmadığını, taşınmazın meradan açma olup olmadığının üzerinde durulmadığını ve hava fotoğraflarından yöntemince istifade edilmediğini ileri sürerek hükmün kaldırılması ve Hazine lehine hüküm kurulmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı Hazinenin tapu iptali ve tescil talebi yönünden özel mülk iddiasına dayandığı, bu talebin hak düşürücü süreye tabi olduğu, dava konusu 122 ada 25 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 15.01.2007 tarihinde kesinleştiği eldeki davanın ise 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde belirlenen hak düşürücü süre dolduktan sonra 04.04.2017 tarihinde açıldığı, öte yandan davacının mera iddiası yönünden ise toplanan delillerden taşınmazın mera vasfında olmadığının belirlendiği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ve taşınmazın mera vasfında olduğunun anlaşılması halinde mera olarak sınırlandırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3, 14, 16/B ve 20 inci maddeleri,

2.4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Kadastro sonucunda, ... ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 122 ada 25 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal ve eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

3. Davacı Hazine tapu kaydına dayanmak suretiyle tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş ise de, Hazine tarafından özel mülk iddiasıyla açılan davaların 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesi uyarınca hak düşürücü süreye tabi olduğu ( bkz. aynı istikamette Yargıtay ( Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 01.06.2018 tarih, 2015/20348 Esas- 2018/3692 Karar, 03.06.2020 tarih, 2016/18196 Esas- 2020/1385 Karar, 31.01.2014 tarih, 2013/12146 Esas- 2014/476 Karar sayılı ilamları), davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı anlaşılmakla davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.

4. Davacı Hazine vekilinin taşınmazın mera vasfında olduğuna dair iddiasına yönelik temyiz incelemesine gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmazda davalı taraf lehine irsen intikalen zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu, taşınmazın mera vasfında olmadığı ve özel mülkiyete konu yerlerden bulunduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, bu hususta yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmiştir. Çekişmeli taşınmaza üç yönü itibariyle komşu 122 ada 31 parsel mera vasfında olduğu halde yöntemince mera araştırması yapılmamış, bu kapsamda ziraat bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın niteliği ve komşu parsellerden ne şekilde ayrıldığı, komşusu mera parseli ile aralarında doğal ya da yapay ayırıcı unsurlar bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, çekişmeli taşınmazın mera parselinden sökülmek suretiyle elde edilip edilmediği belirlenmemiş, komşu köylerden tespit edilecek mahalli bilirkişiler marifetiyle taşınmazın kadim mera olup olmadığı maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanmamış, ... uzmanı bilirkişiden hava fotoğraflarının incelenmesi suretiyle dava konusu taşınmaz ile komşusu meranın nitelikleri ve fotoğraflardaki görüntüleri itibariyle bütünlük arz edip etmediği hususunda rapor istenmemiştir.

5.Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için Mahkemece mahallinde, elverdiğince yaşlı tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek aynı köy ve komşu köyler halkından ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, ... ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, önceki keşfe refakat eden bilirkişiler dışında belirlenecek 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak bu keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığı, meradan sökülerek elde edilip edilmediği hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, taşınmazın mera yönünde genişleyip genişlemediği belirlenmeli, keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; ziraat bilirkişisi kurulundan çekişmeli taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini, ... yapısını, eğimini, bitki desenini ve komşu parseller ile nasıl ayrıldığını açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden ve özellikle komşu mera parseli ile müşterek sınırının bulunduğu bölümden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; ... ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine taşınmazı kapsayan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazın hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten komşusu mera parseli ile çekişmeli taşınmazın yerlerinin ve sınırlarının özellikle belirtildiği ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda taşınmazın mera vasfında olup olmadığı, meradan sökülerek kazanılıp kazanılmadığı belirlenmeli, öncesi mera olan taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi nereye ulaşırsa ulaşsın hukuken değer taşımadığı göz önünde bulundurulup toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.