"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : AMASYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle, Amasya ili .... ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 244 ada 31 parsel sayılı 2.432,50 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın mezarlık vasfı ile köy tüzel kişiliği adına tespit ve tescil edildiğini, ancak, bu taşınmazı davacının bitişikte bulunan 244 ada 30 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte 1976 tarihli köy senedi ile satın aldığını ve zilyedi olduğunu, taşınmazın mezarlık olmadığını ileri sürerek, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Amasya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/12/2020 tarihli ve 2020/71 Esas, 2020/263 Karar sayılı kararı ile 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu taşınmaza davacı tarafın 100 yılı aşkın zamandır zilyet olduğunu, bitişikteki 30 no.lu parsel ile beraber kullanıldığını, hatalı tespit yapıldığını, taşınmaz üzerinde mezar olmadığını, daha sonra taşınmazın vasfının arazi olarak değiştirildiğini, köy tüzel kişiliği tarafından davacı taraftan kira talep edildiğini, eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 30/09/2021 tarihli ve 2021/438 Esas, 2021/958 Karar sayılı kararı ile davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılamayacağı, dava tarihi olan 11/03/2020 ile kadastro tespitinin kesinleştiği 11/03/1982 tarihi arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.
3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, Bölge Adliye Mahkemesince dayanılan yasal ve hukuksal gerekçeye göre (IV/3.) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.