Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10185 E. 2023/2553 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ihdasen tescil taşınmazın tapu iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, 8. Dairesin'ce Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, mevkii ve sınırlarını açıkladığı yaklaşık 45 dönümlük taşlık niteliğindeki taşınmazın vekil edeni tarafından taşlardan temizlenmek suretiyle imar ve ihya edilerek tarla haline getirildiğini, 40 yılı aşkın bir süreden beri zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan yerlerden olduğunu açıklayarak dava konusu yerin vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu taşınmazın davacı tarafından 40 yıldan fazla kullanıldığına ve davacının zilyetliğinde olduğuna dair iddiaların soyut ve yersiz olduğunu, açıklamalara göre dava konusu yerin dere yatağı olması ve yatağın sürekli değişebilme ihtimali olduğundan anılan yerin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 29.06.2010 tarihli 2006/676 E. 2010/668 K. sayılı kararıyla, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan, doğusunda ... ve ... Köyü sınırı, batısında ... köyü merkezi, kuzeyinde ... tarlası, güneyinde Bunas Köy yolu ile çevrili fen bilirkişileri ... ... ve ... ...'ın 12.07.2010 tarihli raporlarına ekli krokide kırmızı kalem ile işaretli ve A harfi ile gösterilen 59169.85 m2 lik taşınmazın son parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 23/12/2013 tarihli 2013/22030 E., 2013/19692 K. sayılı kararıyla; "Teknik bilirkişilerin rapor ve krokisi eklenmek suretiyle çifte tapunun önlenmesi açısından tescili istenen yerin tapuda kayıtlı yerlerden olup olmadığının sorulması, taşınmazın niteliğinin hiçbir duraksamaya yer verilmeyecek biçimde belirlenmesi için davanın açıldığı 31.10.2006 tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait (1976-1986 yılları arası) ait iki ayrı zamanda çekilmiş yüksek çözünürlükle hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından; aynı yıllar arasında düzenlenmiş fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, Kadastro İl Müdürlüğü'nden getirtilerek dosyaya eklenmesi, dava konusu taşınmazın bölgede yapılan toplulaştırma çalışmaları soncu 112 parsel numarasıyla Maliye Hazine'si adına tapuya tescil edildiği, ... Kadastro Müdürlüğü’nün 14.06.2013 tarih 150/1774 Esas sayılı karşılık yazılarından anlaşıldığından, 112 sayılı parsele komşu 21, 22, 23, 24, 25, 26, 33, 195 ve 161 sayılı parsellere ait kadastro tutanak ve ekleri ile kadastro sırasında bu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtları bulundukları yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması, yeniden yapılacak keşifte hava fotoğrafları ile Kadastro İl Müdürlüğü'nden gelen paftalar ve komşu parsellere ait tapu ve vergi kayıtları uzman bilirkişi jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendis veya mühendisleri ile yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla zemine uygulanması," gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporları ile tanık beyanlarının imar ihya olgusu bakımından uyumlu olduğu, hükme esas alınan jeodezi ve fotogrametri bilirkişisinin 09/03/2018 tarihli raporu ve ekli krokisinde "A" harfi gösterilen alanın en geç 1984 yılında ihyasının tamamlandığının hava fotoğraflarının incelemesinden anlaşıldığı, ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 22 yıl zilyetliğinin devam ettiği, belirtilen kısmının davacı tarafından ihya edilip tarım arazisi haline getirildiği ve bu kısım yönünden olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı ile iktisap şartlarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 1-... ili ... ilçesi ... Köyü 127 ada 4 parsel sayılı taşınmazın harita ve kadastro teknikeri teknikeri ...'ın 17/05/2019 tarihli rapor ve ekli krokisinde belirttiği şekilde taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 46.719,35 m2'lik kısmının ifraz edilmek sureti ile davalı hazine adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile, davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilerek Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yörede yapılan kadastro sırasında tescil harici bırakılmış olup ihdasen Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edilen taşınmazın, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili isteğinden ibarettir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi şöyledir: “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir. (Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi şöyledir: “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz."

3. TMK’nın olağanüstü zamanaşımı başlıklı 713. maddesinin birinci fıkrasında: “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir.

4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin harçtan muafiyeti düzenleyen j bendinin ilgili kısmı şöyledir: “(Ek: 21/1/1982 - 2588/3 md.) Genel Bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemleri. (Yukarıdaki işlemlerin hesaplanacak harçlarının, Genel Bütçeye dahil idarelerin haklılığı nispetinde karşı taraftan tahsiline ilgili merciince karar verilir.)” hükümlerine yer verilmiştir.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla davada uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesindeki sebeplerin varlığı halinde mümkündür.

2. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava tapu iptal ve tescil davası olduğundan, Hazine aleyhine açılan davanın kabul edilmesi nedeniyle, yargılama gideri olan harcın Hazinenin harçtan muaf olması ve harç hususunun kamu düzeninden olması nedeniyle re’sen incelenmesi gerektiği gözetilerek karar verilmesi gerekir iken, tescil davası gibi değerlendirme yapılıp harcın davacıya yükletilmesi isabetsiz ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Hükmün 4. fıkrası hükümden çıkarılarak; yerine "Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılmış bulunan 1610,35- TL harcın davacıya iadesine," yazılarak hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek halinde peşin alınan temyiz harcının yatırana iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

15/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.