Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10228 E. 2023/4851 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın mera vasfında olup olmadığı ve davacının tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın uzman bilirkişi heyeti tarafından mera vasfında olduğunun tespit edilmesi ve mera vasıflı taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacağı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1024 E., 2021/795 K.

HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret / Esastan Ret-Kısmen Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ergani 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/764 E., 2020/184 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davacının davasının usulden reddine, asli müdahil Hazinenin davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili, asli müdahil Hazine vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine; Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin ve asli müdahil Hazine vekilinin istinaf başvurularının kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak asıl davacının davasının usulden reddine, asli müdahil Hazinenin davasının kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı dava dilekçesinde; ... ilçesi ... mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 244 ada 1 parsel sayılı taşınmazın hatalı olarak davalı adına tespit ve tescil edildiğini oysaki taşınmaza zilyet olduğunu, taşınmazın kendisine babasından kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

Yargılama sırasında Hazine vekili dava konusu taşınmazın mera vasfında olduğunu öne sürerek asli müdahil sıfatıyla davaya katılmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili yargılama sırasında, dava konusu taşınmazın özel mera vasfında olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davasının usulden reddine, asli müdahale talebinde bulunan Hazine yönünden davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera vasfı ile kamu orta malı olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, asli müdahil Hazine vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının davasının usulden reddedildiği için dava açarken yatırdığı harçların ve ihtiyati tedbir için yatırdığı paranın kendilerine iade edilmesi gerektiğini, mahkeme kararında bu yönde bir hüküm bulunmadığını, dava konusu taşınmaz için Hazinenin açtığı dava kabul edildiğinden davacı aleyhine ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.

Asli müdahil Hazine vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derecesin Mahkemece verilen Hazinenin davasının kabulü kararına bir diyecekleri olmadığını, ancak meraların tescile tabi olmayıp sınırlandırmaya tabi olduğunu, ayrıca Hazine lehine vekalet ücreti de takdir edilmesi gerektiğini, Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece verilen kararın hüküm usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflarınca dosyaya sunulan 24.02.2020 tarihli dilekçe ile yargılamaya ışık tutacak belgelerin mahkeme tarafından toplanmadığını, dava konusu yerin mera vasfında olmadığını, zira bu konuda mera tahsis komisyonunun yazısına istinaden özel mülkiyete konu edildiğini, bu konuda ... Tarım İl Müdürlüğü, ... Kadastro İl Müdürlüğü ve ... Kadastro 7. Bölge Müdürlüğü’ne müzekkere yazılması halinde durumun gerçekliği anlaşılacakken bunun yapılmadığını, dosyada her ne kadar hava fotoğrafları sebebiyle tarım arazisi vasfının olmadığına vurgu yapılmış ise de bir yerin özel mülkiyete konu olması için bu yerde tarımsal faaliyetin yürütülüp yürütülmemesinin bir önemi olmadığını, kadastro tespitinin hukuka uygun bir şekilde yapıldığını, dosyada yer alan bilirkişi raporları ve mahkeme kararının dayanaktan yoksun olduğunu, yerel mahkemece eksik inceleme ile dava sonlandırılarak büyük bir adli hataya sebebiyet verildiğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın mera vasfında olduğu uzman bilirkişi heyetince tespit olunmuş olup yerel bilirkişi sözlerinin de bu doğrultuda bulunduğu, mera vasıflı taşınmazların zilyetlik ile kazanılamayacağı, tespite esas vergi kaydı usulünce taşınmaza uygulanmamış ise de taşınmaz üzerinde sürdürülmüş bir zilyetlik bulunmadığı belirtilerek davalı tarafın hükme yönelik istinaf istemleri yerinde görülmemiştir.

Diğer taraftan, Müdahil Hazine vekilince lehe vekalet ücreti talebiyle hüküm istinaf edilmiş ise de, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesindeki "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz” şeklindeki düzenlemesi karşısında Hazine vekilinin istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.

Ancak gerek davacı ... hakkındaki davanın eksik harcın tamamlanmaması sebebiyle usulden reddine karar verildiği halde, ret harcı dışında alınan harçlar ile teminatların iade edilmemiş olmasının gerekse de 3402 sayılı Kanun'un 16/B maddesi gereğince meraların sınırlandırılarak özel sicile kaydı ile yetinilmesi gerekirken Hazine adına tesciline dair hüküm kurulmuş olmasının isabetsiz bulunduğu davacı ... vekili ile müdahil Hazine vekilinin istinaf başvurularının bu sebeple kabul edilmiş, anılan hususların düzeltilmesinin HMK'nın 353/1-b.2 nci maddesi uyarınca yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği belirtilerek, hükmün diğer bölümleri aynen korunmak suretiyle yeniden hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü 16 ncı ve 17 nci maddeleri, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 6 ncı ve 713 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyize gelen davalıdan alınmasına

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.