Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10229 E. 2022/1629 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, maliki olduğu 13 parseldeki 1/5 payını ve dava dışı 55 parseldeki paylarını satması için emlakçı davalı ...’u vekil kıldığını, ...’un vekalet görevini kötüye kullanarak dava konusu 13 parseldeki 1/5 payını işbirliği içerisinde olduğu diğer davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, davalıların kötüniyetli olduklarını, satış bedelinin de ödenmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ..., dava konusu taşınmazın 3/20 hissesini 168.750,00 TL bedelle, 1/20 hissesini 56.250,00 TL bedelle satın aldığını, bedelin vekile nakden elden ödendiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Davalı ..., davacının tazminat talebinin olmadığını, kendisine husumet yöneltilmesinin hatalı olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Gaziosmanpaşa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/11/2020 tarihli ve 2018/646 E., 2020/571 K. sayılı kararıyla; davalılardan...’un davacıdan aldığı Çatalca 1. Noterliği'nin 18/08/2017 tarihli ve 14360 yevmiye nolu vekaletnamesi ile dava konusu 13 parsel sayılı taşınmazda davacıya ait 3/20 hisseyi 168.750,00-TL, 1/20 hisseyi 56.250,00-TL bedelle davalı ...’ya 28/09/2017 tarihinde satış suretiyle temlik ettiği, ...'un satış bedeline karşılık 20/03/2018 keşide tarihli 500.000,00-TL bedelli çeki davacıya verdiği, çekin karşılıksız çıkması üzerine davacının çek bedelinin tahsili amacı ile başlatmış olduğu icra takibinin sonuçsuz kaldığı, taşınmazın temlik tarihinde gerçek değeri ile satış değeri arasında fark bulunduğu, davalıların davacının taşınmazını elde etmek amacı ile birlikte hareket ettikleri gerekçesiyle, ... yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, Duran yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı ... vekili, davacının davalı ...'tan 500.000,00 TL bedelli çek aldığını, çekin ödenmemesi üzerine davalı ... aleyhine İstanbul 11. İcra Dairesinin 2018/9992 Esas sayılı dosyasında takip başlattığını, çekin ödenmemesi nedeniyle İstanbul 24. İcra Ceza Mahkemesinin 2018/185 Esas sayılı dosyasında karşılıksız çek keşide etme suçundan dolayı dava açıldığını, ancak davacının 29/11/2018 tarihli celseye katılmadığını ve davanın düştüğünü, davacının yargılama sürecinde bunlardan bahsetmediğini, davalı ...'un müvekkilden tahsil ettiği bedeli kendi ihtiyacı için harcadığını, davacıya ödeme yapamayınca da birlikte hareket ederek müvekkile dava açtıklarını, davacının Cumhuriyet Savcılığına verdiği dilekçede vekil...'un taşınmaz bedellerini tahsil ettiğini ancak kendisine vermediğini beyan ettiğini, müvekkilin iyi niyetli 3. kişi konumunda olduğunu, müvekkilin ve eşinin taşınmazlarını da davalı ...'un sattığını, karşılığında çek ve senet verdiğini ve sorun yaşanmadığını, alınan bilirkişi raporunda satış tarihindeki taşınmaz değerinin 297.444,80 TL olduğunun belirtildiğini, bunun resmi senetteki bedele yakın olduğunu, ayrıca Mahkemenin İstanbul 39. Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/275 esas sayılı dosyasının sonucunu beklemeden karar verdiğini belirterek, kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 20/10/2021 tarihli ve 2021/544 Esas 2021/1555 Karar sayılı kararıyla; davacının davalı ...' ı Çatalca 1. Noterliğinin 18/08/2017 tarihli ve 14360 yevmiye nolu vekaletnamesi ile vekil tayin ettiği, davalı ...'ın aldığı vekaletname ile dava konusu taşınmazdaki davacının 4/20 payını 28/09/2017 tarihinde davalı ...'ya satış suretiyle temlik ettiği, davalı ...'un taşınmaz satışı sonrasında davacıya 20/03/2018 tarihli 500.000,00 TL bedelli çek verdiği, çekin karşılıksız çıkması nedeniyle takip yapıldığı, 30/06/2017 tarihinde yapılan gayrimenkul satış sözleşmesi ile davalı ...'nın ... ile 3 adet taşınmaz satışı için anlaşma yaptığı, yine ... ve eşi Ünzile Kaya'nın taşınmaz satışı için ...'a vekaletname verdiği, savcılık ifadeleri, tanık ve taraf beyanları uyarınca davalı ... ve...'ın taşınmazların olduğu bölgede emlakçı oldukları, birbirlerini tanıdıkları, davalı ...'ın davacının uzaktan akrabası olduğu, davalı ...'ın da diğer davalı ...'a taşınmaz satışı için vekaletname verdiği ve birbirleri ile taşınmaz satış sözleşmesi yaptıkları, davalı ...' ın resmi senette belirtilen ve satış bedeli olan 225.000,00 TL'yi ödediği yönünde iddiasının bulunduğu ancak bunun ödendiğine dair bir ispatının bulunmadığı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı ... vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanununun 390.) maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir. (TBK'nin 504/1) Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin bu yükümlülüğü daima mevcuttur. Hatta malik tarafından vekilin bir taşınmazın satışında, dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği şeklinde yetkili kılınması, satacağı kimseyi dahi belirtmesi, ona dürüstlük kuralını, sadakat ve özen borcunu göz ardı etmek suretiyle, makul sayılacak ölçüler dışına çıkarak satış yapma hakkını vermez. Vekil edenin yararı ile bağdaşmayacak bir eylem veya işlem yapan vekil değinilen maddenin son fıkrası uyarınca sorumlu olur. Bu sorumluluk BK'de daha hafif olan işçinin sorumluluğuna kıyasen belirlenirken, TBK'de benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin sorumluluğu esas alınarak daha da ağırlaştırılmıştır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, (III.) ve (IV/3.) paragraflarda yazılı şekilde karar verilmesi doğrudur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 16.749,45-TL bakiye onama harcının davalı ...’dan alınmasına, 28/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.