"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ÇORLU 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, birtakım işleri için dava dışı ...’yı vekil tayin ettiğini, anılan vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak adına kayıtlı 86 parseldeki 12 nolu bağımsız bölümü, el ve işbirliği içerisinde olduğu davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, satış bedelinin de ödenmediğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescile olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., dava konusu taşınmazı bedelini ödemek suretiyle resmi işlemle satın aldığını, iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İhbar olunan ..., eşi ... ile aralarında geçimsizlik olduğunu, kendisine ev alması konusunda baskı uyguladığını, davacı ile 120.000 TL bedel karşılığı anlaştıklarını, davacının aracı olan arkadaşını tanıdığını, temliki davalı kayınvalidesine yaptığını ancak davacıya ödeme yapmadığını, bildirmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Çorlu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/09/2020 tarihli ve 2019/249 E., 2020/173 K. sayılı kararıyla; davacının, satış bedelinin ödenmediği ve davalı ...’nin kötü niyetli olduğu iddialarını ispat edemediği, satış bedelini almadığı kabul edilse dahi bu bedeli davalıdan talep etmesinin mümkün olmadığı, talebini ancak vekili Mehmet Emin’e yöneltebileceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili, bedelin ödendiğinin kanıtlanmadığını, vekil ile alıcının yakın akrabalık ilişkisi nedeniyle iyi niyetli sayılmayacaklarını, evin eski olması gerekçesi ile değerinin 89.000 TL yerine 50.000 TL olarak makul görülmesinin doğru olmadığını, tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığı şeklindeki kabulün hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25/05/2021 tarihli ve 2020/1628 E., 2021/817 K. sayılı kararıyla; davaya konu taşınmazın halen davalı adına kayıtlı olduğu, temlikin vekil edenin iradesine aykırı olacak şekilde vekalet yetkisinin kötüye kullanılması suretiyle yapıldığı ve temlik alan davalının kötü niyetli olduğu hususlarının davacı tarafça usulüne uygun olarak ispat edilemediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen değeri ile resmi akitteki değer arasında fahiş fark bulunduğunu, vekilin satış bedelini davacıya ödemediğini açıkça ifade ettiğini, vekil ile davalının kayınvalide, damat olmaları nedeniyle davalının iyiniyetli kabul edilemeyeceğini, vekilin özen borcunu yerine getirmediğini ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 506. maddesi “Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır.” ,
3.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",
3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.",
3.2.4. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 3. maddesi "Kanunun iyiniyete hukukî bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır. Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz." hükümlerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı kararın (V/3.2.) paragrafında yer verilen yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Bölge Adliye Mahkemesince kararın (IV/3.) paragrafında yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,30-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.