Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10260 E. 2023/6167 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/100 E., 2021/1565 K.

ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN

DAVA TARİHİ : 12.11.2013

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/424 E., 2018/259 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların ayrı ayrı kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asıl ve birleştirilen davanın davacısı ... vekili ile yargılama sırasında vefat eden asıl ve birleştirilen davanın davalısı ...’ in bir kısım mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı yargılama sırasında vefat eden asıl ve birleştirilen davanın davalısı ...’in bir kısım mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davanın davacısı ... vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin birleştirilen davada dava konusu edilen taşınmazların 1/12 pay oranında, 120 ada 65, 2053 ve 2058 parsel sayılı taşınmazların ise 1/3 pay oranında maliki olduğunu, davalıların kira aktine dayanmaksızın taşınmazları ekip biçerek semerelerinden yararlandığını ancak müvekkiline bedel ödemediğini ileri sürerek taşınmazların müvekkilinin payına düşen 5 yıllık ecrimisil bedelinin şimdilik 2.000,00 TL olmak üzere hak edilen tarihlerden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini istemiştir.

2. Birleştirilen davanın davacısı ... vekili dava dilekçesinde; dava konusu 101 ada 18; 102 ada 26, 43, 55, 63, 86, 87, 148; 103 ada 93, 98, 113, 114, 121, 124; 105 ada 26; 107 ada 20; 110 ada 9; 117 ada 28, 32; 120 ada 11, 93, 153; 121 ada 24; 122 ada 11, 17; 123 ada 15, 19, 40; 124 ada 88, 106, 113 ve 141 parsel sayılı taşınmazların davalı tarafla müşterek kök mirasbırakanlarından geldiğini, dava dışı halaları ..., Zarife ve ...ile amcaları ...’in kök mirasbırakandan gelen paylarını çeşitli tarihlerde müvekkili ile müvekkilinin abisi olan davalı ...’e yarı yarıya devrettiğini, devir senedinin müvekkilinin büyüğü olduğu için davalı abisi tarafından saklandığını ancak daha sonra abisinin senedi kaybettiğini ileri sürerek halaları ve amcasından yeniden imza aldığını ancak bu defa senedi sanki tüm paylar yalnızca kendisine devredilecekmiş gibi düzenlediğini, bu nedenle kadastro tespiti sırasında devredilen payların tamamının davalıya yazıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazlarda halaları ve amcası tarafından devredilen payların yarı payı oranında iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

3. Asıl ve birleştirilen davanın davacısı ... vekili 25.10.2017 havale tarihli ıslah dilekçesiyle; asıl davada 2.000,00 TL olan ecrimisil alacağı taleplerini 2.769,85 TL olarak ıslah ettiklerini belirtmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl ve birleştirilen davanın davalısı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu taşınmazlardaki halalarına ve amcasına ait payları 1985 ve 2001 yıllarında ayrı ayrı satın aldığını, satış senetlerinin şekil şartlarına uygun olarak düzenlendiğini, davacı da taşınmazların bulunduğu köyde ikamet etmesine rağmen taşınmazlarla ilgilenmediğini, taşınmazların vergisinin bugüne kadar müvekkili tarafından ödendiğini, öte yandan hata ve hile iddiasının 1 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Asıl ve birleştirilen davanın davalısı ... ile asıl davanın davalılarından ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların tamamının müvekkilleri tarafından kullanılmadığını, taşınmazların bir bölümünün davacı tarafından müvekkillerine herhangi bir bedel ödenmeksizin kullanıldığını, taşınmazlar paylı olup henüz taksim edilmediğini, kaldı ki taşınmazlardan fındıklık olanların üzerine fındık ağaçlarının müvekkili Ahmet tarafından dikildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl dava yönünden, dava konusu taşınmazların tarafların müşterek kök mirasbırakan ...’den geldiği, taşınmazlarda asıl ve birleştirilen davanın davacısı ...ile asıl ve birleştirilen davanın davalısı ...’in paydaş oldukları, ancak babaları Salim’in vefatından sonra taşınmazların Ahmet tarafından zilyet edildiği, bu durumda davacı ...’in ecrimisil talebinde haklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerektiği; birleştirilen dava yönüyle ise, dava konusu taşınmazların tarafların müşterek kök mirasbırakan ...’den geldiği, tarafların halaları ... ve ...ile amcaları Mehmet’in sağlığında ...’den gelen paylarını kadastro tespitinden önce ...ve Ahmet’e eşit şekilde bağışladıkları, bu hususun mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarıyla da sabit olduğu, her ne kadar davalı ... tarafından taşınmazlardaki halalarına ve amcasına ait payların dayanılan 3 adet senetle satın alındığı ileri sürülmüş ise de bahse konu taşınmazların satış işlemine konu olmadığı, satıcı olarak adı geçen kişilere herhangi bir bedel ödenmediği, davalının taşınmazlardaki kullanımının tereke adına olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, 2.769,85 TL ecrimisil bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı ...’e verilmesine; birleştirilen davanın kısmen kabulüne, dava konusu 101 ada 18; 102 ada 26, 43, 55, 63, 86, 87, 148; 103 ada 93, 98, 113, 114, 121, 124; 105 ada 26; 107 ada 20; 110 ada 9; 117 ada 28, 32; 120 ada 11, 93, 153; 121 ada 24; 122 ada 11, 17; 123 ada 15, 19, 40; 124 ada 88, 106, 113 ve 141 parsel sayılı taşınmazlardaki davalı ... adına kayıtlı olan 10/12'şer payın ayrı ayrı iptali ile bu payların 9/24'er payının davacı ... adına, bakiye 11/24 'er payın ise kayıt maliki ölü davalı ... üzerinde bırakılmasına, 120 ada 65 parsel sayılı taşınmaz bakımından açılan davanın reddine, asıl dava yönüyle 6100 sayılı HMK’nın 341/2 nci maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere, birleştirilen dava yönüyle istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde asıl ve birleştirilen davanın davacısı ... vekili ile yargılama sırasında vefat eden asıl ve birleştirilen davanın davalısı ...’in bir kısım mirasçıları vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Asıl ve birleştirilen davanın davacısı ... vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığını ancak her ne kadar Mahkemece 120 ada 65 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın reddine karar verilmiş ise de birleştirilen davada 120 ada 65 parsel sayılı taşınmazı dava etmediklerini ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile hükmün bu parsel yönüyle aleyhlerine hükmedilen yargılama giderlerine ilişkin bölümünün kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

2. Yargılama sırasında vefat eden asıl ve birleştirilen davanın davalısı ...’in bir kısım mirasçıları vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonucuna verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, birleştirilen davanın hukuksal dayanağını “hile” iddiasının oluşturduğunu ancak halaları ve amcanın aldatıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, bu iddianın davacı tarafça ispatlanamadığını, hile iddiasının ancak satış sözleşmesinin taraflarınca yahut tarafların mirasçılarınca ileri sürülebileceğini, bu durumda davacının 3. kişi olmakla böyle bir iddiayı ileri süremeyeceğini, kaldı ki hile iddiasının ileri sürülebileceği 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazların vergisinin satın alındığı günden beri müvekkili tarafından ödendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yerel Mahkemece kabul kararı verilen dava konusu taşınmazların tümünün öncesi itibariyle müşterek kök mirasbırakan ...'e ait olduğu, kök mirasbırakanı taşınmazları çocukları arasında paylaştırmadığı, ..., ...ve ...in hisselerini yeğenleri olan davacı ile davalı ...'e eşit olarak bağışladıkları, söz konusu satış senetleri ile ilgili herhangi bir bedel ödenmediğinin tüm dosya kapsamı ve dinlenilen tanık beyanlarıyla sabit olduğu, davalı tarafça ileri sürülen iddiaların ispatlanamadığı, davacının müşterek kök mirasbırakan ...'den ..., ...ve ...e intikal eden miras paylarının 1/2 oranında iptali ile tesciline kararı verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde yargılama sırasında vefat eden asıl ve birleştirilen davanın davalısı ...’in bir kısım mirasçıları vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Yargılama sırasında vefat eden asıl ve birleştirilen davanın davalısı ...’in bir kısım mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, ecrmisil istemine; birleştirilen dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 inci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640, 701 ve 702 nci maddeleri

3. Değerlendirme

1. Kadastro çalışmaları sonucunda ...ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 101 ada 18; 102 ada 26, 43, 55, 63, 86, 87, 148; 103 ada 93, 98, 113, 114, 121, 124; 105 ada 26; 107 ada 20; 110 ada 9; 117 ada 28, 32; 120 ada 11, 93, 153; 121 ada 24; 122 ada 11, 17; 123 ada 15, 19, 40; 124 ada 88, 106, 113 ve 141 parsel sayılı muhtelif yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 12 pay itibariyle 1 payı dava dışı..., 1 payı davacı ..., 10 payı ise davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, yargılama sırasında vefat eden asıl ve birleştirilen davanın davalısı ...’in bir kısım mirasçıları vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, davalı ... hüküm tarihinden önce öldüğü halde, Mahkemece ölü kişi adına tescil hükmü kurulması isabetsiz olup bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Yargılama sırasında vefat eden asıl ve birleştirilen davanın davalısı ...’in bir kısım mirasçıları vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Yargılama sırasında vefat eden asıl ve birleştirilen davanın davalısı ...’in bir kısım mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm kısmının, (2) numaralı fıkrasının ilk bendinde yer alan “kayıt maliki ölü davalı ... üzerinde bırakılmasına” ifadesinin hüküm yerinden çıkarılarak yerine, “kayıt maliki ölü davalı ... mirasçıları adına tesciline” ifadesinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.