Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10328 E. 2022/1425 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca icareteynli taşınmazın mülkiyetinin vakfa tescili talebinin reddi üzerine açılan davada, yasal koşulların oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İcareteynli taşınmazın malikine ulaşılamaması ve ölüm tehlikesi veya uzun süre haber alınamaması sebebiyle gaiplik kararı verilmemiş olsa dahi, malikin akıbetinin tespit edilememesi ve mirasçılarının da bulunamamasının Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesindeki "kaybolma" haline dahil olduğu ve bu durumda taşınmazın mülkiyetinin vakfa tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, ... ... Vakfından icareli 2867 ada 44 parsel sayılı taşınmazın 30/384 payının ... oğlu ... adına kayıtlı olduğunu, kayıt malikine ulaşılamaması sebebiyle defterdarın kayyım tayin edildiğini, 5737 sayılı Yasa'nın 17. maddesi uyarınca taşınmazın Vakfı adına tescili gerektiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile vakfı adına tescile karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı kayyım vekili, vakfın türünün, hangi amaçla kullanıldığının tespit edilerek vakfiyesinin incelenmesi gerektiğini, taşınmazın vakıf adına tescilinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi koşullarının gereçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince; dava değerinin dava dilekçesinde 21.000,00 TL olarak gösterildiği ve bu miktar üzerinden harç yatırıldığı, Mahkemece keşfen dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın değerinin saptanmadığı ve harcın tamamlatılmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden karar verilmesi için dosya Yerel Mahkemeye gönderilmiş, gönderme sonrası eksiklikler tamamlanarak Yerel Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf itirazlarında; 5737 sayılı Yasa'nın 17. maddesine göre taşınmazın vakfı adına tescil edilebilmesi için, davacı tarafça gaipliğine karar verilen taşınmaz malikinin mirasçılarının bulunmadığının ispat edilmesi gerektiğini, ancak davacı tarafça bu durumun ispat edilemediğini, Mahkemece vakfiyenin celbedilmediğini ve vakfın niteliğinin ve taşınmazın vakfiyesine göre tespit edilen gayeye uygun olarak kullanılıp kullanılmadığının araştırılmadığını, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 26/10/2021 tarihli ve 2021/594 Esas - 2021/1586 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın 30/384 payının ... oğlu ... adına kayıtlı olduğu, kendisinin kimlik ve ikamet bilgilerine ulaşılamadığı, ölü ya da sağ olduğunun veya mirasçılarının kim olduğunun tespit edilemediği, hisse maliki için İstanbul Defterdarının kayyım olarak atandığı, taşınmazın tapu kaydında ... Vakfından icareli şerhinin olduğu, bu haliyle Vakıflar Kanunu 17. maddesi şartlarının gerçekleştiği, İlk Derece Mahkemesi hükmünün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarına ek olarak, davalının yasal hasım olduğundan davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3.Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 5737 sayılı Yasa'nın 17. maddesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 5737 sayılı Yasa’nın 17. maddesinde “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.”,

3.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 32. maddesinde, “Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.”,

3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 33. maddesinde, "Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir. Mahkeme, gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilânla çağırır.",

3.2.4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 35. maddesinde, “İlândan sonuç alınamazsa, mahkeme gaipliğe karar verir ve ölüme bağlı haklar, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılır. Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur.” hükümlerine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, kararın (V/3.2) no.lu paragrafında yer verilen yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, kararın (III.) nolu paragrafında yer verilen İlk Derece Mahkemesinin gerekçesine göre Bölge Adliye Mahkemesince kararın (IV./3.) no.lu bendinde yazılı olduğu üzere karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 9.619,26 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.