Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10329 E. 2022/1424 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMNİAT

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Gaziosmanpaşa 5. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, maliki olduğu 1872 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki 7 numaralı bağımsız bölümü davalıya satış yolu ile devrettiğini, davalı tarafça devir sonrası bedelin hemen ödeneceği yönünde kanı uyandırıldığını, ancak satış bedelinin halen ödenmediğini, kendisinin sürekli oyalandığını, temlikin hile ile yapıldığını ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL zararın tahsiline, ayrıca tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan tüm edimlerini yerine getirdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, hak düşürücü süre nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf itirazlarında; davacı şirket ile tanıdığı olan davalının, dava konusu taşınmazın devri hususunda anlaştıklarını ve dava konusu taşınmazın davalıya devredildiğini, davalının, satış bedelini bankadan çekerek tapu devri sırasında ödeyeceğini beyan etmesine rağmen satış bedelini ödemediğini, hileli davranışlarla davacıyı aldattığını, sürekli bahaneler ileri sürerek, halen satış bedelini ödemediğini, davalının kendisine duyulan güveni kötüye kullandığını, satış bedelinin ödendiği yöndeki ispat yükünün davalıda olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 09/11/2021 tarihli ve 2021/768 Esas - 2021/1699 Karar sayılı kararıyla, davacı adına kayıtlı dava konusu taşınmazın 04.08.2018 tarihinde davalı ...’a 175.000,00 TL bedelle satış suretiyle devredildiği, satış sözleşmesinde bedelin nakden ve tamamen alındığının beyan edildiği, sözleşme tarihinin 04.08.2018 tarihi olup, davanın 04.09.2020 tarihinde açıldığı, temlik tarihi ile dava tarihi arasında yaklaşık 2 yıl geçtiği, davacının tacir olduğu, basiretli davranması gerektiği, tapuda devir işlemi yapıldıktan sonra satış bedelinin ödenmediğinin davacı tarafından bilindiği, bir tacirin dava tarihine kadar bedelin ödenmediği bilmemesinin mümkün olmadığı, satış tarihinden sonra bedelin ödenmediğinin bilinmemesinin mümkün olmadığı, bu nedenle tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel, menfi zarar ve masrafların talep edilmesinin hukuki sebebe göre 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğu, hak düşürücü sürenin hakim tarafından re’sen dikkate alınması gerektiği, İlk Derece Mahkemesi hükmünün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

3.Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; hile (aldatma) hukuki nedenine dayalı tapu iptal-tescil ve tazminat isteklerine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu’nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, kararın dayandığı yasal ve hukuki gerekçeye delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, (IV/3.) no'lu bentte yazılı olduğu üzere karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.