Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10363 E. 2022/4096 K.

Yapay Zeka Özeti

Bu karar için yapay zeka özeti oluşturulamadı.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ: BALIKESİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil-tazminat istekli dava sonunda Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 03/11/2021 tarihli 2019/1787 Esas - 2021/1558 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 25/05/2022 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan anneannesi ...’ın maliki olduğu 641 ada 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazlardaki 6/16’şar paylarını, 1453 ada 373 parseldeki 3 nolu ve 1219 ada 331 parsel sayılı taşınmazdaki 6 no.lu bağımsız bölümlerini ölünceye kadar bakım akdi ile davalı teyzelerine temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesi istemiştir.

II. CEVAP

Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş, ancak herhangi bir cevap dilekçesi sunmamışlar, davalılar vekili katıldığı 12/01/2018 tarihli duruşmada, öncelikle mahkemenin 2016/1115 sayılı dosyasında açılan dava ile iş bu davadaki taleplerin konusu aynı olduğu gibi, yine aynı taleplerin Ödemiş 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/303 Esas sayılı dosyasında da tekrarlandığını, dolayısıyla derdestlik itirazlarının olduğunu, Ödemiş ilçesinde bulunan dava konusu taşınmazlar bakımından paydaşların kendi aralarında yapmak istedikleri devir söz konusu olduğunu, bu davadaki talebi dikkate alındığında diğer taşınmazların değerinin davacının taleplerini karşılayacak miktarda bulunduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Balıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/09/2019 tarihli ve 2017/307 E., 2019/592 K. sayılı kararıyla; dinlenen tanıklar, dosyada yer alan taşınmaz sayı ve özellikleri, davacı ile mirasbırakan arasındaki sosyal ve ailevi ilişki ve yakınlık derecesi, taşınmazların keşfen saptanan kıymetleri ile mirasbırakanın yaşı ve sağlık durumu ile bakım ihtiyacı kapsamında kendisine gösterilmesi beklenen emek ve mesai nazara alınarak mirasbırakanın çok daha az sayıda yahut az kıymette bir veya bir kaç taşınmazını devretmek suretiyle bakım ihtiyacını karşılaması hayatın olağan akışına göre açıkça mümkün iken, bununla yetinmeyip tüm kıymetli taşınmazlarını davalılara devretmiş olması nedeniyle muvazaa iddiasının sabit olmasına; davacı tarafça eksik harcın ikmal edilmesine; her ne kadar asıl talep tapu iptali ve tescil ise de dava konusu Balıkesir/Karesi 1451/373 parsel 3 nolu bağımsız bölümün dava tarihinden önce 03.01.2017 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye devredilmesi ve işbu yeni malikin davada taraf olarak gösterilmemesi nedeniyle tapu iptali ve tescil koşulları oluşmamakla birlikte tazminat koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; özellikle kıymet takdiri yapıldıktan sonra tüm celselerde teminat talep etmelerine rağmen Mahkemece taleplerinin reddedildiğini, harcın Mahkeme tarafından bizzat belirlenerek ihsas-ı rey'de bulunulduğunu, bilirkişi raporlarına ilişkin itirazlarının reddedildiğini, Ödemiş'teki parseller için 18. madde uygulaması söz konusu olduğu halde, düzenleme ortaklık payının dikkate alınmadan rapor düzenlendiğini, talimatla alınan tanık beyanlarının duruşmada okunmadığını, murisin ağır sağlık sorunlarının olduğunu, masrafların davalılar tarafından yapıldığını, hatta gayrimenkullerin bir kısmını satmak zorunda kaldıklarını, biri yatılı olmak üzere iki bakıcısının bulunduğunu, murisin masraflarının karşılanması ve bakımının sağlanması için söz konusu devirleri yaptığını, mal kaçırma amacının bulunmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 03/11/2021 tarihli ve 2019/1787 E., 2021/1558 K. sayılı kararıyla; davacının murisin kazada ölen kızından olma torunu olduğu, kaza sonrasında murisin aracı kullanan damadı ile arasının bozulduğu, davacının da bu süreçte murisin yanına gelip gitmediği, düğününe dahi çağırmadığı, bazen kendi evinde bazen davalı kızlarının yanında kaldığının tanık beyanları ile anlaşıldığı, ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiği taşınmazların mal varlığının tamamını oluşturduğu, aksinin taraflarca ileri sürülmediği, akit tarihi olan 03.08.2015 itibarıyla devredilen taşınmazların toplam değerinin 2.816.970,00 TL olduğu, murisin daha az bir malı devretmek suretiyle bakımını sağlayabileceği gözetildiğinde devirlerin mal kaçırma amaçlı olduğu sonucuna varıldığı, teminata ve ihtiyati tedbire ilişkin ara kararlara karşı süresinde istinaf yoluna başvurulmadığı, harca esas dava değerinin dava tarihi itibarıyla hesaplanması gerektiği, dava konusu 36 ve 37 parsellerde henüz imar uygulaması yapılmadığı, dolayısıyla DOP payı düşülmediği, imar uygulaması yapıldığında arsa vasfına sahip olacağından, değerlerinde artış da olabileceği, bilirkişi raporlarının konusunda uzman gayrimenkul değerleme uzmanı tarafından somut verilere dayalı denetime elverişli olduğu gerekçesiyle istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden davalıların istinaf başvurusunun HMK/353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyerek, istinaf mahkemesince eksik inceleme yapıldığını, istinaf gerekçelerinin değerlendirilmediğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun (TK) 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde olmasına ve kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) paragrafta yer verilen gerekçeyle, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 56.472,00 TL bakiye onama harcının davalılardan alınmasına, 25/05/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.