"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, Mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenerek gereği görüşüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanları ... oğlu ...’a ait olan 6, 30, 31, 41, 42, 48, 87, 170, 173, 3431, 4558, 4763, 4794, 4565, 4566, 4793, 4557, 422, 423, 424, 425, 426, 427, 428, 2542 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının malik hanesinde ... oğlu ... yazdığını ileri sürerek, kayıtların nüfus kayıtlarına uygun olarak ... oğlu ... olarak düzeltilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, tapuda kimlik bilgilerinin düzeltimi davalarının, 6100 sayılı HMK’nın 382. maddesi uyarınca çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairece ‘‘...eldeki davanın 1086 sayılı HUMK'nun yürürlüğü zamanında 15.6.2010 tarihinde açıldığı sabittir. Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK'nın geçici 1. maddesinin ilk fıkrası; "Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanun'un yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz." düzenlenmesini içermektedir.
Hal böyle olunca, işin esasının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması yerine, görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Görev, kamu düzeniyle ilgili olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gereken bir husustur.’’ gerekçesi ile görevsizlik kararı bozulmuştur.
3.Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece, dava konusu taşınmazların malikinin davacıların mirasbırakanı ... olduğunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, sadece tahrir kayıtları incelenerek karar verildiğini, salt vergi kaydının davanın kabulü için yeterli olmadığını; öte yandan, vergi tahrir defterindeki kayda bakıldığında kütük sayfasının sağ tarafındaki yapar yazısının deftere sonradan eklendiğinin açık olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu′nun (TMK) 1027. maddesi şöyledir:
″İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararıyla düzeltebilir. Düzeltme, eski tescilin terkini ve yeni bir tescilin yapılması biçiminde de olabilir. Tapu memuru, basit yazı yanlışlıklarını, tüzük kuralları uyarınca re'sen düzeltir.″
2. Tapu Sicili Tüzüğü'nün 75. maddesi şöyledir:
"(1) Kadastro çalışmalarından kaynaklanan malikin veya hak sahibinin adı, soyadı ve baba adına ilişkin tapu kütüğündeki yazım hataları ilgilisinin başvurusu üzerine;
a) Senetsizden tespitlerde; nüfus kayıt örneği ve taşınmazın bulunduğu belediye veya muhtarlıktan alınacak fotoğraflı ilmühaber,
b) Kayda dayalı tespitlerde; dayanağı kayıt ve belgeler,
incelenmek ve gerektiğinde tanık ve varsa tespit bilirkişileri dinlemek ve zeminde inceleme yapmak suretiyle istemin gerçek hak sahibinden geldiği belirlenirse, istem yevmiye defterine kaydedilerek düzeltilir.
(2) Zeminde inceleme, kadastro müdürlüğü teknik personeli ile birlikte yapılır ve inceleme neticesinde teknik rapor düzenlenir. Zeminde incelemede, komşu parsel malikleri, muhtar ve diğer ilgililer dinlenir; vergi kaydı ve diğer her türlü bilgi ve belgeden yararlanılır.
(3) Tapu sicilindeki bilgilerin güncellenmesi ve eksikliklerin giderilmesinde de yukarıdaki fıkralar uygulanır.″
6.2.2. 6100 sayılı HMK'nın 26/1. maddesi şöyledir: “Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez, duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1892 doğumlu ... oğlu ...’nin 22.09.1949 tarihinde öldüğü, geride eşi ... ile çocukları ...,..,ve ...’ın kaldığı, davacıların ...’ın mirasçıları oldukları, dava konusu taşınmazların tamamının kadastro tespitlerinin 6 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağındaki iktisabına dayandırılarak yapıldığı, anılan tutanakta ise K. Sani 1327 tarihli, 57 sıra nolu kayda binaen tespitin ... oğlu ... adına yapıldığı; öte yandan, tespite esas 7 adet arazi tahrir kayıtlarının “...” ... adına olduğu ve bu kayıtların bir kısmında ...’nin soyadının Yapar olarak belirtildiği, davacıların mirasbırakanı ...’ın 1928 yılında doğduğu ve 29.07.1996 tarihinde öldüğü, tapulamaya esas K. Sani 1327 tarihli, 57 sıra no.lu kaydın ise tarih itibariyle davacıların mirasbırakanının doğum tarihinden öncesine ait olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, K. Sani 1327 tarihli, 57 sıra no.lu kaydın tüm geldi ve gitti kayıtlarının getirtilmesi, gerekmesi halinde Osmanlıca bilen bir bilirkişiden de rapor alınması ve davacıların mirasbırakanınının doğum tarihine ilişkin durumun bilirkişiye açıklattırılması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Kabule göre ise; 4787 parsel dava konusu edilmediği halde, bu parsel yönünden de HMK’nın 26. maddesine aykırı olarak hüküm kurulması isabetsizdir.
V. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin değinilen yönden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.