Logo

1. Hukuk Dairesi2021/10443 E. 2022/399 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kaydına dayalı olarak, davacının tapu kaydındaki eksik tescil nedeniyle davalıya tescil edilen parselin bir kısmı üzerinde tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın önceki bozma kararında belirtilen hususlara uymayarak, özellikle tarafların tapu kayıtlarını yöntemine uygun şekilde uygulamaması, gerekli tüm belgeleri getirtip incelememesi ve kiremit ocağının yeri gibi önemli bir hususu araştırmaması bozmayı gerektirmiş ve hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, mahkemece verilen davanın reddine ilişkin karar, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

DAVA

Davacı ... Tüzel Kişiliği, müvekkili köy tüzel kişiliğinin maliki bulunduğu 19.03.1948 tarih ve 79 nolu 47.250 metrekare yüzölçümlü tapu kaydının ... yapılan kadastro çalışmalarında 25.450.00 metrekare olarak 41 parsel sayılı taşınmaza revizyon gördüğünü ancak tapu miktarının 21.800 metrekare eksik tescil edildiğini, bu eksikliğin 10.000.00 metrekaresinin davalı ... ... adına tespit ve tescil edilen 980 nolu parsel içinde kaldığını, 11.800 metrekaresinin ise 77 nolu mera parselinin içinde kaldığını, tapu kaydının hudutlarının sabit hudutlu olup tapunun miktarı itibarı ile geçerli olacağını ileri sürerek 980 parsel sayılı taşınmazdaki 10 dönümlük kısmın tapu kaydının iptali ile Köy Tüzel Kişiliği adına tescilini istemiştir.

CEVAP

Davalı ... ..., davacı tarafın iddiasının asılsız olduğunu, tespitin tapu kaydına dayanılarak yapıldığını ve zilyet olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

İLK DERECE MAHKEME KARARI

Gönen Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.12.2009 tarihli ve 1980/410 Esas 2009/633 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 10.10.2011 tarih 2010/7345 Esas 2011/5364 Karar sayılı kararıyla “ yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın hüküm vermeyi yeterli olmadığı tarafların dayanağı olan tapu kayıtlarının yöntemine uygun uygulanmadığı davacı köy tüzel kişiliğinin dayandığı tapu kaydı kuzeyde ... ..., batıda ..., doğuda mera ve ... tarlası, güneyde ise yol okuduğu, kaydın revizyon gördüğü 41 parselin doğu sınırında mera güney sınırında yol bulunduğu, ... ... ve ...’in ise çekişmeli olan 980 ile dava dışı 981 ile 986 parsellere revizyon gören tapu kayıtlarının önceki maliklerinden olduğu dikkate alındığında dayanılan tapu kaydının 41 parsele ait olduğunun kabulü gerektiği, Tapu kaydı belirtilen taşınmaza miktarından eksik revizyon gördüğünden doğru sonucu ulaşılabilmesi için ... Köyüne ait 980 ile 986 sayılı parseller ile Dereköy Köyüne ait 41 sayılı parsel ile bu taşınmazları dıştan çevreleyen komşu parselleri birlikte gösterir geniş kapsamlı pafta örneği, dayanak tapu kayıtlarının oluşumuna esas tüm kayıtlar ile tapu kayıtlarının haritaya dayalı olup olmadığı varsa haritaları ile revizyon gördüğü tüm parsellerle bu parselleri kenardan çevreleyen komşu parsellerin onaylı tutanak suretleri ve dayanağı olan belgelerin getirtilmesi, yeniden keşif yapılması, keşif sırasında tarafların dayanak tapu kayıtları ile dayanakları olan belgelerin ayrı ayrı okunarak hudutları tanık ve yerel bilirkişilerce tek tek zeminde gösterilmesi, bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye haritasında işaret ettirilmesi, tapu kayıtlarının dayanağı haritanın bulunması halinde 3402 sayılı Kadastro Kanun’un 20/A maddesi uyarınca teknik bilirkişi aracılığıyla zemine uygulanarak kayıtların kapsamının haritasına göre belirlenmesi, bilirkişi ve tanıkların kayıt uygulaması ile ilgili beyanları komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmesi, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kayıtlarının kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir, krokili ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmesi, taraf tapu kayıtlarının kapsamanın duraksamasız şekilde tespit edilmesi gereğine değinilerek “ bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda Gönen Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.11.2017 tarihli 2012/ 22 Esas 2017/844 Karar sayılı kararıyla, dava edilen yerin sınırında mera parselinin bulunması nedeniyle gayri sabit hudutlu olduğu, ... köyü tapulama sahası ile Dereköy Köyü tapulama sahasının farklı oldukları ve dava konusu edilen kısmın 980 parsel ile 41 parselin arasında kaldığının anlaşıldığı bu sebeple davacı tarafın davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, müvekkili kurumun dayanak tapu kaydının mevkisine adını veren kiremit ocağının konumu, icra edilen önceki keşiflerde bu ocağı bizzat kiralayarak yararlanan mahalli bilirkişiler tarafından gösterilmiş, 25.11.1990 tarihli keşifte mahalli bilirkişiler dava konusu yeri göstermişler, buradan kendilerinin muhtarlığın izini ile toprak kiraladıklarını, okunan tapu kaydındaki ... ... tarlasının daha kuzeyde kaldığını belirttiklerini, 15.11.984 tarihli keşif sonrası fen bilirkişisi, yerel bilirkişilerin yer gösterimleri sonucu kiremit ocağının yerinin gösterildiğini ancak aradan geçen süre zarfında yer gösterimi yapabilecek bilirkişiler kalmadığından son keşifte kati olarak yer gösterimi yapılamadığını, mahalli bilirkişilerin komşu parsellerin tapu kayıtlarında okunan sınırların bir kısmını bilmediklerini beyan etmelerine rağmen mahkemece bu komşu parsellerin tüm tedavüllerine ilişkin kayıtların getirtilerek bu tedavüllerde adı geçen maliklerin mahalli bilirkişilerden sorulması gerektiğini, daha önceki 20.10.2005 tarihli fen bilirkişi raporunda mülga ... Kişiliği tarafından işletilen kiremit ocağının yeri kuzeyde kalan davalı parsel içinde işaretlendiği halde ancak sonraki keşifte mevcut sınırların veri kabul edilmesi nedeniyle bu sefer kiremit ocağı 41 parsel içerisinde gösterildiğini, mahkemece bu çelişkinin giderilmesi gerektiğini, mahkemece son bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3.Gerekçe

3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

Çekişmeli 41 nolu parsel 19.03.1948 tarih 79 nolu tapu kaydı ve satın alma nedeniyle davacı adına, çekişmeli 980 parsel sayılı taşınmaz; 25.02.1952 tarih 115 ve 143 nolu, 20.02.1952 tarih 116 nolu, 20.02.1960 tarih 69 nolu, 04.10.1958 tarih 1 nolu, 03.10.1961 tarih 11 nolu tapu kayıtları, harici ifraz ve paylaşım nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir.

3.2. Değerlendirme

Mahkemece davacı tarafın dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmazın bir bölümünü kapsadığı iddiasının davacı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.

Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre, bozmada işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmesi zorunludur. Hükmüne uyulan bozma ilamında davacı ve davalı tarafın tutunduğu tapu kaydının yerel ve teknik bilirkişi eliyle mahallinde uygulanması gereğine işaret edilmesine karşın tarafların dayanağı olan tapu kayıtları yöntemine uygun olarak uygulanmamıştır. Bozma ilamında davacı Köy Tüzel Kişiliğinin dayandığı tapu kaydının 41 sayılı parsele ait olduğu belirtildiği halde keşif sırasında sabit sınır olan batı ve güney hududundan ölçüm yapılıp tapu kaydındaki yüzölçüm miktarı itibarı ile sınırları belirlenmemiştir. çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların özellikle Dereköy köyüne ait 41 parseli dıştan çevreleyen parsellerin tespit tutanakları ve dayanak belgelerinin tamamı getirtilmemiş, bozma sonrası yapılan keşifte mahallinde yöntemince uygulanmamış, çekişmeli taşınmazın bir kısmını kapsayıp kapsamadığı araştırılmamıştır. Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılması zorunludur.

Mahkemece yapılan keşiflerde beyanlarına başvurulan tanık ve mahalli bilirkişiler davacı köy tüzel kişiliğine ait tapu kaydının kuzey hududunda okunan ... ...’in 980 parsel sayılı taşınmazın önceki maliki olduğu ve daha kuzeyde olduğu belirtildiğinden davalının taşınmazı 980 parsel ile dava dışı 981,982,983.984.985 ve 986 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gören 6 adet tapu kaydından 04.10.1958 tarih 1 nolu tapu kaydı ile 03.10.1961 tarih 11 nolu tapu kaydının önceki malikleri ... oğlu ... olduğundan öncelikle bu iki tapu kaydının keşifte uygulanarak 980 parsele ait olup olmadığı belirlenmeli, bu tapu kayıtların güney hududunda okunan ‘’... oğlu ... veresesinin’’ davacı tapu kaydının ilk maliki olup olmadığı belirlenmeye çalışılmalı şayet önceki malik ise o zaman taraflar arasındaki ihtilaf sınır uyuşmazlığına dönüşecektir. Dosya kapsamından taraflar arasındaki ihtilafın çözümü için eskiden köy tüzel kişiliğine ait olduğu iddia edilen kiremit ocağının yerinin tespit edilmesi gerekmektedir. Zira davacı kurum, tapu kayıt miktarındaki eksikliğin sınırdaki 980 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan taraflarına ait kiremit ocağından kaynaklandığını iddia ettiklerinden ve mahkemece yapılan 1. ve 2. keşifte gösterilen kiremit ocağının yeri ile son iki keşifte gösterilen kiremit ocağının yerinin farklı olmasına rağmen mahkemece bunun nedeni araştırılmamıştır. Bu sebeple kiremit ocağının hangi yıllarda aktif -faal olduğu belirlenerek bu yıllara ait hava fotoğrafları temin edilerek uzman bilirkişilere inceleme yaptırılarak dava konusu edilen 41 parsel sayılı taşınmazın sınırlarının tespit edilmesi gerekir. Davacının tapu kaydı, belirtilen taşınmaza miktarından eksik revizyon görmüştür. Davalı tarafın dayanak tapu kayıtlarının toplam miktar 32.360.00 metrekare olmasına rağmen revizyon gördüğü taşınmazların toplam alanı 93.797.00 metrekaredir.

O halde, doğru sonuca varılabilmesi için ... Köyüne ait 980 ila 986 sayılı parseller ile Dereköy Köyüne ait 41 sayılı parseli dıştan çevreleyen komşu parsellerin onaylı tutanak suretleri ve dayanağı olan belgeler de getirtilmeli, kiremit ocağının aktif olarak çalıştığı dönem belirlenerek Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/ mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre bu yıllara ait en az üç hava fotoğrafı bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü'nden getirtilerek dosya arasına konulmalı dosya tamamlandıktan sonra mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları ve hazır edilecek teknik bilirkişi aracılığı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında tarafların dayanak tapu kayıtları ve dayanakları olan belgeler ayrı ayrı okunarak hudutları tanık ve yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmeli, bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar bilirkişiye haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanıkların kayıt uygulaması ile ilgili beyanları komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişiye, uygulanan tapu kayıtlarının kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir krokili ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, taraf tapu kayıtlarının kapsamı duraksamasız tespit edildikten sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

SONUÇ

Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacı tarafından yatırılan peşin harcın iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.01.2022 günü oybirliği ile karar verildi.