"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR :
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine kararın, Dairenin 12/01/2021 tarihli 2018/4145 Esas 2021/49 Karar sayılı kararıyla onanması üzerine davacı vekilinin maddi hatanın düzeltilmesine ilişkin talebinin reddine dair Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 2014/129 Esas 2017/180 Karar sayılı 07/09/2021 tarihli Ek Karar davacı vekili tarafından duruşma isteğiyle temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 21/06/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat Uğur Doğuş geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar ... v.d gelmediler, Yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, maliki olduğu 1067 ada 1 parsel sayılı taşınmazla ilgili dava dışı ... ... ... Tic. ve San. Ltd. Şirketini temsilen dava dışı ... ile 20.07.2012 tarihinde düzenleme şeklinde kat karşılığı ... sözleşmesini yaptıklarını, 1068 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazları da anılan Şirkete satış yapma niyetiyle 2.600.000 TL bedelle devrettiğini, 1.500.000,00 TL satış bedeli aldığını ancak bakiye kısmı alamadığını, 1067 ada 1 parselle ilgili kat karşılığı ... sözleşmesi yapıldığından ve ... isimli kişiyi yakinen tanıdığı için söz konusu devirleri yaptığını, ancak dava dışı ...’in 1067 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine ... yapma sorumluluğundan ve 1068 ada 1 ve 2 parselleri almaktan vazgeçtiğini beyan etmesi ve “benim paramı ver, ben şirket üzerine almış olduğum parselleri sana veya istediğin şahsa devredeceğim” şeklinde söylemesi üzerine ve adı geçenin tavsiyesi ile davalı Mersin Ortadoğu Özel Sağlık Hizmetleri ... ve San. Tic. Ltd. Şirketinin yetkilisi ve aynı zamanda doktor olan dava dışı ...’i bulduğunu, dava dışı ...’in, 1067 ada 1 parseli tapuda 16.11.2012 tarihinde dava dışı ...’in eşi olan davalı ...’e, 1068 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazları da davalı Şirkete düşük bedellerle satış yoluyla devrettiğini, esasen anılan taşınmazlar üzerine ... yapılması vaadi ile inandırıldığı için bu muvazaalı devirlerin gerçekleştiğini, samimiyeti ve bulunduğu durumun istismar edildiğini, kat karşılığı ... yapılacağından bahisle aldatıldığını, davalıların ne protokol düzenleme ne de sözleşme yapma yoluna gitmediklerini, toplam 17.178 m2 miktarındaki üç parselini de kaybettiğini, davalıların anılan taşınmazları ipotek göstererek yüksek miktarlarda kredi kullandıklarını ileri sürerek davalı ... adına kayıtlı dava konusu 1067 ada 1 parsel ile davalı Şirket adına kayıtlı 1068 ada 1 ve 2 parsellerin davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, dava konusu taşınmazların, dava dışı ... ... Ltd. Şirketi ile imzalanan 15.11.2012 tarihli protokol ile davalı Şirkete toplam 2.073.000,00 TL bedelle satıldığını, 15.11.2012 tarihinde davalı Şirket tarafından dava dışı ...’e satış bedeline mahsuben banka kanalıyla 973.000 TL ödendiğini, kalan miktar için çeklerin verildiğini, davacı ile dava dışı ... arasında düzenlenen kat karşılığı ... sözleşmesini bilmelerinin mümkün olmadığını, tapu kaydına güvenerek ve iyiniyetle kayıt maliki olan dava dışı ... ile ... ... Ltd. Şirketinden taşınmazları iktisap ettiklerini, dava dışı şirket adına yolsuz tescil olsa dahi, bunun kendileri tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, davacı ile aralarında herhangi bir kat karşılığı ... sözleşmesi yapılmadığını, iddianın yazılı delille ispatı gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/03/2017 tarihli ve 2014/129 Esas - 2017/180 Karar sayılı kararıyla; iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 18/05/2018 tarihli ve 2017/1359 Esas - 2018/574 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı vekili duruşmalı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Onama Kararı
Dairenin 12/01/2021 tarihli ve 2018/4145 Esas - 2021/49 Karar sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.
VI. MADDİ HATA BAŞVURUSU ve EK KARAR
1. Maddi hata başvurusunda bulunan taraf
Davacı vekili 16/07/2021 tarihli (27/07/2021 UYAP havale tarihli) dilekçe ile, temyiz duruşmasının davacının tutuklu ve azledilen vekiline tebliğ edildiğini, davacının usulünce temyiz duruşmasına katılımının sağlanmadığını, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek onama kararının kaldırılmasını ve yeniden duruşma günü verilmesini istemiştir.
2. Mahkemece verilen Ek Karar
Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/129 Esas - 2017/180 Karar sayılı 07/09/2021 tarihli Ek Kararı ile, eldeki davada verilen hükmün olağan kanun yollarından geçerek kesinleştiği, davacının talebi konusunda yasal bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle davacının yerinde görülmeyen talebinin reddine karar verilmiştir.
VII. EK KARARIN TEMYİZİ
1. Temyiz yoluna başvuranlar
Yukarıda belirtilen Ek Karara karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
07/09/2021 tarihli Ek Kararın kaldırılmasından sonra onama kararının da kaldırılarak yeniden duruşma günü verilmesini, Yargıtaya yönelik sunulan maddi hata başvurusunun Yerel Mahkemece reddinin doğru olmadığını, onama kararına karşı karar düzeltme değil maddi hata başvurusunda bulunduklarını, davacı vekilinin duruşma tarihinde tutuklu olduğunu, 28/12/2020 tarihinde azledildiğini, duruşma gününün azledilen vekile ya da onun tevkil ettiği vekile tebliğinin usulsüz olduğunu, davacının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, avukatın tutuklu olduğundan haberi olmayan davacının duruşmaya katılamadığını, azille beraber tevkilin de geçersiz kılındığını, tutuklu olan ve azledilen bir avukatın temsil yetkisinden söz edilemeyeceğini belirterek, Mahkemece verilen 07/09/2021 tarihli Ek Kararın bozulmasını, maddi hata talebinin kabulü ile onama kararının ortadan kaldırılmasını, yeniden duruşma günü verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl kararın duruşmalı temyizi üzerine Dairece verilen onama kararının kaldırılmasına ilişkin maddi hata başvurusunun Mahkemece reddine dair verilen Ek Kararın ortadan kaldırılarak, yeniden duruşma günü verilmek suretiyle asıl kararın temyiz incelemesinin yapılması istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Hemen belirtmek gerekir ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 81. maddesine göre, “Vekilin azli veya istifasının, mahkeme ve karşı taraf bakımından hüküm ifade edebilmesi için, bu konudaki beyanın dilekçeyle bildirilmesi veya tutanağa geçirilmesi ve gerektiğinde ilgilisine yapılacak tebligat giderinin de peşin olarak ödenmesi zorunludur.”
Aynı Kanun’un 83. maddesine göre, “Vekil ile takip edilen davada, vekilin azli hâlinde vekâlet veren, davayı takip etmez ve iki hafta içinde bir başka vekil de görevlendirmez ise tarafın yokluğu hâlinde uygulanacak hükümlere göre işlem yapılır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Somut olayda, Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/03/2017 tarihli ve 2014/129 Esas - 2017/180 Karar sayılı kararıyla davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 18/05/2018 tarihli 2017/1359 Esas 2018/574 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş; Dairenin 12/01/2021 tarihli duruşma günü davacı vekili Avukat... ile tevkille yetkili kılınan Avukat ... ...’ya e-tebligat yolu ile tebliğ olunmuş; Dairenin 12/01/2021 tarihli 2018/4145 Esas 2021/49 Karar sayılı kararıyla, duruşmalı temyiz incelemesi sonucu hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili 16/07/2021 tarihli (27/07/2021 UYAP havale tarihli) dilekçesi ile; Dairenin duruşma gününün davacıya ya da vekiline tebliğ edilmediğini, davacı vekili Avukat...’ın 05/06/2019 tarihinde tutuklandığını, avukatın tutuklu olması nedeniyle duruşma gününün usulünce tebliğ edilmediğini, davacı asilin, vekilinden uzun süre haber alamadığını, vekilini 28/12/2020 tarihinde azlettiğini, avukatın tutuklu olduğunu bilmediğinden duruşmadan da haberi olmadığını, duruşma günü tebliği yapılan diğer vekil Avukat ... ...’ya vekaletname verilmediğini, tutuklanan avukatın görevi azille sona erdiği için tevkille yetkili avukatın da görevinin sona erdiğini, tutuklu avukatın ya da onun tevkil ettiği avukatın davacıyı temsil ettiğinden söz edilemeyeceğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek, onama kararının kaldırılmasını ve yeniden duruşma günü verilmesini istemiş, dilekçe ekinde Mersin 2. Noterliğinin 28/12/2020 tarihli 45125 yevmiye no.lu azilnamesini sunmuş; buna göre davacı vekili Avukat...’ın 28/12/2020 tarihinde vekillikten azledildiği anlaşılmış; davacı vekili bu azilnameyi daha önce de 11/03/2021 tarihli dilekçe ekinde dosyaya sunmuş; Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/129 Esas - 2017/180 Karar sayılı 07/09/2021 tarihli Ek Kararı ile, davacı vekilinin 16/07/2021 tarihli dilekçe ile yaptığı maddi hata başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, davacı vekili Avukat...’ın 28/12/2020 tarihinde vekillikten azledildiği, ancak bu azlin HMK’nın 81. ve 83. maddeleri uyarınca Dairenin 12/01/2021 duruşma tarihinden önce süresi içinde dosyaya bildirilmediği; diğer yandan, tutuklandığı iddia edilen Avukat... tarafından tevkil yetkisine istinaden yetki belgesi ile yetkili kılınan Avukat ... ...’ya da Dairenin duruşma gününün tebliğ olunduğu, her iki vekile de usulüne uygun şekilde duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya katılmadıkları anlaşılmakla, davacı vekilinin maddi hata başvurusunun reddine karar verilmiş olması değinilen gerekçelerle yerindedir.
Hal böyle olunca, temyize konu edilen 07/09/2021 tarihli Ek Karara karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile Ek Kararın onanması gerekmiştir.
VIII. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/129 Esas 2017/180 Karar sayılı 07/09/2021 tarihli Ek Kararına yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, değinilen yönler itibarıyla usul ve yasaya uygun olan Mersin 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/129 Esas 2017/180 Karar sayılı 07/09/2021 tarihli Ek Kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına, 21/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.