"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 06/09/2021 tarihli 2018/503 Esas 2021/760 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davada davacılar, 3727 parsel (yenileme ile 429 ada 5 parsel) sayılı taşınmazda kardeşleri ile birlikte paydaş olan mirasbırakanları ...'nın inşaat yapılması amacıyla davalı kardeşi ...’yi vekil tayin ettiğini, taşınmazda inşa edilen binadan 24 adet bağımsız bölüm paydaşlara kalmasına rağmen 11 adet bağımsız bölümün davalı ... adına, 1 adet bağımsız bölümün ise mirasbırakan ... adına tescil edildiğini, davalı ...’nin bu suretle vekalet görevini kötüye kullandığını, ayrıca bir kısım taşınmazları da sonradan diğer davalı olan eşine danışıklı şekilde temlik ettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescili, birleştirilen davada da, aynı nedenlere dayanarak tereke adına tescil talebinde bulunmuşlar, davacıların, yargılama sırasında ölmesi üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edilmiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalılar, kök mirasbırakan ...’ten kalan taşınmazlarda mirasçılar arasında sözlü olarak taksim anlaşması yapıldığını ve anlaşmaya uygun hareket edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlar, davalılardan ...’ın yargılama sırasında ölmesi üzerine mirasçıları ... ve ... davaya dahil edilmişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/02/2015 tarihli ve 2013/189 E., 2015/54 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaz üzerindeki yapı inşa edilirken tüm kardeşlerin anlaştığını beyan etmesi, tarafların kabulünde olan vekaletnamenin 1988 yılında düzenlenmiş olması, dolayısıyla celp edilen bağımsız bölüm paylaşımı ve tapu iptal tescil işlemleri sırasında davacıların mirasbırakanı ... ...'un hayatta olduğu, vekalet tarihi ile davacıların mirasbırakanı ... ...'un vefat ettiği 20/01/2010 tarihleri arasında 20 yıldan fazla sürenin geçmiş olması, davacıların mirasbırakanı tarafından bu süre içerisinde vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiası ile dava açılmamış olması, işlem tarihinden sonra 20 yıl yaşadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde vekalet görevinin kötüye kullanıldığına dair yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 20.09.2018 tarihli 2018/3100 Esas 2018/12614 Karar sayılı kararıyla; “...noksanın tamamlanması yoluyla istenen bir kısım kayıt ve belgeler gönderilmemiş, dosya temyiz denetimine yeterli hale getirilmemiştir. Hal böyle olunca, öncelikle: 1- 3727(5) parselle ilgili: a) 20.06.1988 tar. 3517 yev. s., b) 20.06.1988 tar. 3518 yev. s., c) 16.11.1989 tar. 2354 yev. s. resmi akit tabloları ile, 2- 3728(16) parselle ilgili: a) 27.07.1992 tar. 1702 yev. s. resmi akit tablosunun Tapu Müdürlüğünden getirtilmesi; ondan sonra, yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yetinilip yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 06/09/2021 tarihli ve 2018/503 Esas 2021/760 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın ise dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili temyiz isteminde özetle; Mahkemece gerekçeli kararda davalı tanıklarından bir tanesinin beyanına yer verildiğini, diğer iki tanığın beyanının dikkate alınmadığını, kök mirasbırakan ... mirasçılarının kendi aralarında sözlü anlaşma yaptıklarını, buna göre iki kız kardeş davacıların mirasbırakanı ... ile diğer kız kardeş ...’ın davalı (yargılama sırasında ölen) ...’yi 07/06/1988 tarihli vekaletname ile vekil tayin ettiklerini, anılan vekaletname ve aralarındaki sözlü anlaşmaya uygun olarak tescil işlemlerinin yapıldığını, yine taraflara ortak kök mirasbırakan ...’ten intikal eden 3728 parsel sayılı taşınmazın da aynı şekilde kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yükleniciye verildiğini, kat irtifakı tesis edildiğini ve davacıların mirasbırakanı ...’ya 8 adet bağımsız bölüm, diğer mirasçılardan ...’ye 7 adet bağımsız bölüm, ...’ye 7 adet bağımsız bölüm, ...’a 7 adet daire ve bir adet dubleks daire olmak üzere toplam 30 adet bağımsız bölüm verildiğini, davacılar lehine takdir olunan 48.585 TL’lik vekalet ücretinin yanlış olarak hesaplandığını, asıl dava yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
Bilindiği üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir. (TBK'nin 504/1) Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin bu yükümlülüğü daima mevcuttur. Hatta malik tarafından vekilin bir taşınmazın satışında, dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği şeklinde yetkili kılınması, satacağı kimseyi dahi belirtmesi, ona dürüstlük kuralını, sadakat ve özen borcunu göz ardı etmek suretiyle, makul sayılacak ölçüler dışına çıkarak satış yapma hakkını vermez. Vekil edenin yararı ile bağdaşmayacak bir eylem veya işlem yapan vekil değinilen maddenin son fıkrası uyarınca sorumlu olur. Bu sorumluluk BK'de daha hafif olan işçinin sorumluluğuna kıyasen belirlenirken, TBK'de benzer alanda iş ve hizmetleri üslenen basiretli bir vekilin sorumluluğu esas alınarak daha da ağırlaştırılmıştır.
Vekil ile sözleşme yapan kişi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekil eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz.
Ne var ki, vekil ile sözleşme yapan kişi, vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK'nın 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Sözkonusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur. Oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyet korunmamış daima mahkum edilmiştir. Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır.
6.3. Değerlendirme
6.3.1. Kararın (IV/2.) numaralı paragrafında yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
6.3.2. Davalıların harç ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 3727 parsel (yenileme ile 429 ada 5 parsel) sayılı taşınmazın taraflara mirasbırakanları ... ve ...’den intikal ettiği, davacı ...'nın yargılama sırasında öldüğü, mirasçıları olan çocukları ... ve ... ile eşi ...’in davaya dahil edildiği, davacı ...’ın da 15/10/2018 tarihinde öldüğü mirasçı olarak kızı ...’nin davaya dahil edildiği, 15/11/2012 tarihli dava dilekçesinde davacılar ... ve ... miras payları oranında tapu iptal ve tescil isteğinde bulunduklarından dava değerinin davayı açan davacıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Kök mirasbırakan ...’nin ölümü ile geriye mirasçı olarak 1/4 miras paylı davacılar ... ve ...’ın mirasbırakanı ... ve davalı ... ile birlikte dava dışı ... ve ...’yi bıraktığı, davalı ... adına kayıtlı dava konusu taşınmazların dava tarihi itibarıyla keşfen değerinin 630.770,00 TL olarak saptandığı ve davacılar tarafından eksik harcın tamamlandığı anlaşılmaktadır. Davalılar aleyhine iptaline karar verilen payların belirlenen 105.116,66 TL değeri üzerinden, hükmedilmesi gereken nispi vekalet ücreti 14.936,08 TL iken, Mahkemesince hatalı değerlendirme ile 48.585,00 TL fazla vekalet ücretine, 7.180,52 TL harca hükmedilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazların tamamının değeri üzerinden fazladan 43.083,11 TL harca hükmedilmesi ayrıca 4721 sayılı TMK’nın 28/1. maddesinde; “Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer.” düzenlemesi karşısında, ölüm ile kişiliği son bulan ve yargılama sırasında ölen ... adına tescil hükmü kurulmuş olması doğru olmamıştır.
Ne var ki, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönlerden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. SONUÇ:
1. Davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 1, 2 ve 5 no.lu bentlerin hükümden çıkartılarak yerine;
1.bent olarak “Davalı ... adına kayıtlı Yalova ili Çınarcık ilçesi 429 ada 5 parsel de kayıtlı;
- Zemin / B Giriş / 29 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın 2/12 payının iptali ile miras payları dikkate alınarak 1/12 payın davacı ..., 1/12 payın Çınarcık Noterliğinin 18/03/2019 tarih ve 1170 yevmiye numaralı veraset ilamındaki miras payları oranında ... mirasçıları adına,
- Zemin / B Giriş / 26 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın 2/12 payının iptali ile miras payları dikkate alınarak 1/12 payın davacı ..., 1/12 payın Çınarcık Noterliğinin 18/03/2019 tarih ve 1170 yevmiye numaralı veraset ilamındaki miras payları oranında ... mirasçıları adına,
- Zemin / B Giriş / 28 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın 2/12 payının iptali ile miras payları dikkate alınarak 1/12 payın davacı ..., 1/12 payın Çınarcık Noterliğinin 18/03/2019 tarih ve 1170 yevmiye numaralı veraset ilamındaki miras payları oranında ... mirasçıları adına,
- Zemin / B Giriş / 31 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın 2/12 payının iptali ile miras payları dikkate alınarak 1/12 payın davacı ..., 1/12 payın Çınarcık Noterliğinin 18/03/2019 tarih ve 1170 yevmiye numaralı veraset ilamındaki miras payları oranında ... mirasçıları adına,
- Zemin / B Giriş / 30 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın 2/12 payının iptali ile miras payları dikkate alınarak 1/12 payın davacı ..., 1/12 payın Çınarcık Noterliğinin 18/03/2019 tarih ve 1170 yevmiye numaralı veraset ilamındaki miras payları oranında ... mirasçıları adına,
- Zemin / A Giriş / 6 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın 2/12 payının iptali ile miras payları dikkate alınarak 1/12 payın davacı ..., 1/12 payın Çınarcık Noterliğinin 18/03/2019 tarih ve 1170 yevmiye numaralı veraset ilamındaki miras payları oranında ... mirasçıları adına,
- Zemin / B Giriş / 27 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın 2/12 payının iptali ile miras payları dikkate alınarak 1/12 payın davacı ..., 1/12 payın Çınarcık Noterliğinin 18/03/2019 tarih ve 1170 yevmiye numaralı veraset ilamındaki miras payları oranında ... mirasçıları adına,
- Zemin / B Giriş / 25 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın 2/12 payının iptali ile miras payları dikkate alınarak 1/12 payın davacı ..., 1/12 payın Çınarcık Noterliğinin 18/03/2019 tarih ve 1170 yevmiye numaralı veraset ilamındaki miras payları oranında ... mirasçıları adına kayıt ve tesciline,
2.bent olarak; “Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.180,52 harçtan, peşin alınan 445,50 TL harç ile 2.005,00 TL tamamlama harcı toplamı 2.450,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.730,01 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,”
5. bent olarak; “Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiklerinden AAÜT gereğince tayin ve takdir olunan 14.936,08 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” cümlelerinin yazılmasına, kararın bu haliyle 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene istek halinde geri verilmesine 30/03/2022 tarihinde oybirliği ile kesin olmak üzere karar verildi.