"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : KONYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptal- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı ...’un 3422 parsel sayılı taşınmazı satış suretiyle ikinci eşi olan davalıya temlik ettiğini, anılan taşınmazın imar ile parsel numarasının değiştiğini ve müteahhitle yapılan anlaşma sonucu 10. kat 19 no.lu bağımsız bölümün pay karşılığı davalıya verildiğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, ayrıca taşınmazın annesinin de katkıları ile alındığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını ve davalının annesinin taşınmazın alımında katkısı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının muvazaanın varlığını ispatlayamadığını, tanıkları ile satışın bedel karşılığı olduğunu ispatladığını, mirasbırakanın mal kaçırma amacının bulunmadığını, bedel farkının tek başına muvazaa kanıtı olmadığını, maddi durumunun iyi olduğunu, taşınmazın temlik tarihindeki değerinin doğru belirlenmediğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.03.2021 tarihli ve 2021/1207 E. 2021/1314 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın davalı ile 24/01/1980 tarihinde evlendiği, 3422 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payını evlenme tarihinden bir gün önce yani 23/01/1980 tarihinde davalıya devredildiği, bir kısım tanıkların mirasbırakanın mihir olarak taşınmazı devrettiğini beyan ettikleri, mirasbırakanın taşınmazın diğer 1/2 payını da devretme imkanı varken devretmediği ve sunulan delillere göre muvazaa iddiasının kanıtlanmadığı dikkate alındığında 3422 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla değil, evlilik hediyesi olarak verildiğini, 10/06/1997 tarihinde devredilen 1/2 paya gelince; mirasbırakanın temlik tarihinde davacı ile beşeri ilişkilerinin iyi olmadığı, davalı tarafından yapılmış ödemenin ispat edilemediği, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin olmadığı, davalı yanın alım gücünün olmadığı ve satış bedeli ile gerçek değer arasında on kattan fazla fark olduğu gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davalıya yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
2.1. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının muvazaanın varlığını ispatlayamadığını, tanıkları ile satışın diğer yarısının da bedel karşılığı olduğunu ispatladığını, mirasbırakanın mal kaçırma amacının bulunmadığını, bedel farkının tek başına muvazaa kanıtı olmadığını, maddi durumunun iyi olduğunu, taşınmazın temlik tarihindeki değerinin doğru belirlenmediğini ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.
2.2. Davacı vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle, ekonomik durumunun iyi olmadığını, daha önceki harçları eş dost yardımı ile yatırdığını, bu nedenle temyiz harcını yatıracak durumu olmadığından temyizin adli yardım talepli görülmesini, davalının satın alma savunmasında bulunduğunu, mihir iddiasının yargılama boyunca olmadığını, tanık ifadesinde geçen mihir beyanının yalan olup esas alınamayacağını, mirasbırakanın kendisi ile ilgilenmediğini, ret edilen kısım yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir.
3.Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında açılan tapu-iptal tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
3.2.2. 6100 Sayılı HMK’nın 336/3. maddesinde " Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılabilir.’’ ile yine aynı Kanunun 334/1. fıkrasında " Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler.’’ hükümlerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. 6100 Sayılı HMK’nın 336/3. ve 334.maddeler gereğince davacının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir.
3.3.2. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V.3.2.) numaralı paragrafta belirtilen yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, Bölge Adliye Mahkemesince (IV.3.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı ve davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 80,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan, aşağıda yazılı 6.724,19 TL bakiye onama harcınında temyiz eden davalıdan alınmasına, 16/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.